Mr. Tozai'nin, Bakan'ın yakın arkadaşı olduğunu da söyle. | Open Subtitles | أخبره أيضاً بأن السيد توزي صديق شخصي للوزير |
Bakan'a sızlanmayı kesmesini söyle, aksi halde her şeyi medyaya sızdırırız. | Open Subtitles | قل للوزير بأن يوقف نحيبه وإلا سنسرب ! كل شيء للإعلام |
Bu testin de bakanlıkça onaylanması lâzım ve tabii ki şeffaflığı garanti altına almak için denek olacak kişi bir Bakan olamaz. | Open Subtitles | هذا التجريب يجب أن تتحقق منه الوزارة ولضمان الشفافية لا يُسمح للوزير بالمشاركة |
bakanın, şu aptal Iselin hakkında talihsiz açıklamalar yapmasına izin verdin. | Open Subtitles | لقد سمحت للوزير أن يتفوه بعبارات غير لائقة لهذا الأحمق آيسلين |
Adli Soruşturma Dairesi'ni (CID) ara ve Yuri'yle ilgili bütün bilgileri alıp en kısa zamanda bakanın ofisine gelmelerini söyle. | Open Subtitles | وبعد ذلك اجلبيها للوزير بأسرع ما يمكن؟ شكرا لك |
Merak ediyorum da barış görüşmelerine dönmesi için Rus Bakana ne söylediğiniz? | Open Subtitles | ولدي فضول ماذا قلت للوزير الروسي لتقنعه بالعودة لمحادثات السلام؟ |
Seni bakanla tanıştıracağım. | Open Subtitles | سوف اقدمك للوزير |
Belki Bakan İngiltere'den biraz gerçek viski gönderir. | Open Subtitles | ربما يمكن للوزير أن يرسل لنا خمرة حقيقية من "إنجلترا" |
Seni dışişleri Bakan yardımcısı yapmayı düşünüyordum. | Open Subtitles | فكرت بأن أعينك نائباً للوزير الخارجية |
Bunlar Bakan'ın en büyük maddi destekçileri. | Open Subtitles | هؤلاء أكبر الداعمين الماليين للوزير. |
Nasıl oluyor da Bakan bunu biliyor? | Open Subtitles | وكيف للوزير أن يعرف هذا؟ |
Eğer onu takip edersem, beni Bakan Heller'a ve onu kaçıran adamlara götüreceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أني لو تتبعتهما، فسيقوداني إلى للوزير (هيللر) والرجال الذين اختطفوه |
Bir grup Bakan için, bir ekip de kızı için. | Open Subtitles | فرقة للوزير وفرقة لابنته |
Bakan Heller'a saygılarımı ilet. | Open Subtitles | بلغ تحياتي للوزير هيللر |
Süpürücü Takım A'dan Bakan Daxus'a geri kalan kan bakteriyofajları 21. katta köşeye sıkıştırıldı. | Open Subtitles | فريق" سويبر"أ ، بلاغ للوزير " داكسوس " ... لقدوجدناالهيموفيجالباقين حَاصرناهم في الطابقِ الحادي والعشرونِ. |
Ah unutmadan, Sayın Bakan'a selamlarımı iletin lütfen. | Open Subtitles | وبلغ تحياتي للوزير |
Ama yöntemlerimi sorgulamak bakanlığı sorgulamaktır ve dolayısıyla bakanın kendisini. | Open Subtitles | لكن مسائلتي عن ممارساتي هي مسائلة للوزارة و بالأحرى، مسائلة للوزير في حد ذاته |
Oradaki bütün köleler bizzat bakanın malıdır. | Open Subtitles | و العبيد هم مُلكٌ للوزير نفسه. |
Kıdemli devlet memuru. bakanın özel sekreterisin. | Open Subtitles | "موظف حكومي كبير، أنت أمين السر الخاص للوزير" |
Ve, lütfen, Bakana iyi dileklerimi iletiniz. | Open Subtitles | ولو سمحتِ أوصلي تحياتي للوزير. |
Bırak bakanla konuşalım! | Open Subtitles | دعنا نتحدث للوزير |