Şu öteki iş için size verdiği parayı çoktan çıkarmıştır. | Open Subtitles | المال الذي يدفعه لك للوظيفة الأخرى لقد عاد بالفعل إليه |
Hayır, çok fazla çabalıyorsun bu iş için uygun olmadığın belli Bart da zaten bu yüzden geri dönmene izin vermedi. | Open Subtitles | لا, ماتحاول فعله هو المحاولة هاجدا من الواضح أنك لست مناسب للوظيفة لذلك بارت لم يخرجك ابدا من المنطقة الريفية النائية |
Ben iş için uygun bir elemanım siz de beni düşünmeyerek hata yapıyorsunuz. | Open Subtitles | أعني , أنني مناسب للوظيفة وانت مُخطئ في عدم التفكير بي لشغل الوظيفة |
Tamam, şimdi ikinizden de neden bu işe uygun olduğunuzu anlatan bir yazı istiyorum kısa olsun, tamam mı? | Open Subtitles | الآن ، أريد مذكرة من كلٌ منكما، طريقة الكتابة ستخبرني بالأنسب للوظيفة. أتفقنا؟ |
İşi aldığımda, başka bir çeşit kamp olduğunu düşünmüştüm . | Open Subtitles | عندما تقدمت للوظيفة ، تخيلت أنه نوع آخر من المخيمات |
Sürü yok. Tek aday o. | Open Subtitles | لا وجود للمجموعة انها المتقدمة الوحيدة للوظيفة |
Kimse Mezarcı davasını istemezdi. O, kariyer katili. | Open Subtitles | لا أحد يريد قضيّة حفار القبور إنّها قاتلة للوظيفة |
Böyle bir iş için üç şey gerekli. Birincisi, bir plan. Yaptım. | Open Subtitles | هناك ثلاثة مكونات للوظيفة أولا، تحتاج إلى خطة. |
Bir metni yazanın kadın olduğu hemen belli olur ama bazen bir iş için doğru kişi o kadındır. | Open Subtitles | لكن أحيانا تكون هي المناسبة للوظيفة, فهمتِ؟ |
Sana söyleyip durdum, onlar bu iş için gerekli olan şeyler. | Open Subtitles | لقد ظللت أخبرك أنه هناك شرط أساسى للوظيفة |
Bu iş için en iyi tercih sensin. | Open Subtitles | لا، أنت أفضل شخص للوظيفة. سوف تكونين رائعة. |
Ders bu iş için biçilmiş kaftan. | Open Subtitles | بأن ديرس هو الشخص . الوحيد المناسب للوظيفة |
İş için kaç kişi başvurdu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم عدد الناس الذين تقدموا للوظيفة ؟ |
Yapma. İşe ihtiyacım olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف أنني أحتاج للوظيفة يجب أن أخرج من منزل والدتي |
Tamam, şimdi ikinizden de neden bu işe uygun olduğunuzu anlatan bir yazı istiyorum kısa olsun, tamam mı? | Open Subtitles | حسنٌ ، لجزء من الوقت ، أتفقنا؟ الآن ، أريد مذكرة من كلٌ منكما، طريقة الكتابة ستخبرني بالأنسب للوظيفة. أتفقنا؟ |
Şartlı tahliye memurun bir iş görüşmesini daha kaçırdığını söyledi. | Open Subtitles | و أخبرني ضابط إطلاق سراحك المشروط أنك لم تذهب للمقابلة للوظيفة مرة أخرى |