İşte o zaman eşiniz yoga öğretmeniyle yatmaya başlıyor. | Open Subtitles | عندئدِ يبدأ زوجك في مضاجعة مدرّبته لليوغا |
yoga dersi için. Herkes için harika olur diye düşündüm, ne dersin? | Open Subtitles | درس لليوغا سيكون ذلك رائعاً للجميع، أليس كذلك؟ |
Anneannelerini öğrenmek zorunda değilsin ya da doğum günlerine gitmek ya da yoga dersleri hakkında konuşmalarını dinlemek. | Open Subtitles | لستَ مضطراً لمعرفة جدتهم أو تذهب إلى حفلة عيد ميلاد أو تسمع عن دروس وهمية لليوغا |
Bugünkü yoga dersine gelecek misin diye aradım da. | Open Subtitles | انا فقط اتصل لأرى اذا كنا سنذهب لليوغا هذا الصباح |
Tatlım yogaya gidiyorum. Hala gelmek istiyor musun? | Open Subtitles | حبيبي ، أنا سوف اذهب لليوغا ، مازلت تريد أن تأتي ؟ |
Herşey planlayıp bakıcı tutmuşsunuzdur. yoga bile yapıyorsunuzdur. | Open Subtitles | حصلتِ على مخطط شامل ، حضانة رسمية وتريدين الذهاب لليوغا مع الطفل |
Eve gidiş yolumun üzerinde yoga kursu var ama gitmedim. | Open Subtitles | لقد كان يوجد مكان لليوغا من مكان عودتي من العمل للبيت لم أقم بذلك |
Belki yakın zamanda yoga yapıp milkshake içmeye gitmeliyiz. | Open Subtitles | مهلا ً ، ربما يمكننا الذهاب لليوغا والحصول على حليب مخفوق في وقت قريب؟ |
Az ileride kapalı gibi görünen bir yoga stüdyosu vardı. | Open Subtitles | كانت هناك صالة لليوغا في نهاية الشارع تبدو مغلقة. |
Şahane bir yoga pantolonu aldım. | Open Subtitles | لقد اشتريت للتو أروع بنطال لليوغا |
Birkaç ay önce New York'ta yoga dersinde tanıştık. | Open Subtitles | إلتقينا قبلَ عدةِ أشهر في "نادٍ لليوغا في "نيويورك |
Güney Fransa'da, yoga inzivasında olacakmış bir hafta daha. | Open Subtitles | ستبقى في الخارج في مخيم لليوغا في جنوب "فرنسا" لأسبوع قادم. |
Scranton Bikram yoga kulübüne bir senelik üyelik kazanan kişi: | Open Subtitles | عضوية سنة كامله في سكرانتون لليوغا" تذهب لـ" (دوايت شروت) |
Okuduğum bir şeye göre vücutları üzerinde öyle büyük kontrole sahip yoga ustaları varmış ki, cinsel organlarından su çekebiliyorlarmış. | Open Subtitles | لقد قرأت بأنّه ثمّة مُمارسين لليوغا عظماء لديهم قدرة كبيرة للتحكم بجسدهم لدرجة أنّه يُمكنهم أن يمتصوا الماء بواسطة أعضائهم التناسلية. |
yoga yaparken kendini inciteceksin. | Open Subtitles | حسناً، أنت تؤذين نفسك بممارستك لليوغا |
- Dur. "Micah Stanbow yoga" yazdım bak ne çıktı. | Open Subtitles | إنتظر، كتبت للتو "(مايكا ستانبو) لليوغا" وأنظر ما الذي نتج. |
Bir adam, vahşi bir motor çetesinin fedailiğinden ev kadınlarına yoga dersi veren birine nasıl dönüşür? | Open Subtitles | عجباً، كيف ينتقل رجل من فارض قوانين في عصابة دراجات نارية عنيفة... إلى تدريس صف لليوغا مليئ بربات بيوت؟ |
Hayvan mağazasının yanına yeni bir yoga kliniği açılmış. | Open Subtitles | إنها عيادة جديدة لليوغا المجددة |
- Patty'nin yoga şilterinde kaldı. | Open Subtitles | - إنه يعود على بساط باتي لليوغا |
Belki ikimiz de yogaya gidebiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكن لكلينا الإستفادة من صف لليوغا. |
Bu iş sende." Ve kızım Paris ile Londra'daki Battersea Parkı'nda, sabahın erken saatlerinde parıldayan güneşin ve kaldırımda yığılmış yaprakların arasından yürüyerek yogaya gidiyoruz. | TED | وابنتي باريس، نمشي سويًا في حديقة باتيريسا بلندن، حيث تكدست أوراق الشجر، تتلألأ الشمس في الصباح الباكر في طريقنا لليوغا. |