Fakat gerçekte son derece kusursuz pilotlardır ve ihtiyaçları olan besini bulmaları söz konusu olduğunda yüzlerce kilometre uçabilirler. | Open Subtitles | ولكنهم في الحقيقة ضليعين جدا في الملاحة الجوية ويمكنها الطيران لمئات الأميال إذا أضطرت للبحث عن الطعام الذي تحتاجه. |
Hatta bu kayaçlar yüzlerce kilometre boyunca değişik yönlerde uzanıyorlar. | Open Subtitles | في الحقيقة، الصخور الحمراء تمتد لمئات الأميال في كل إتجاه. |
Nehir yukarı bazen yüzlerce kilometre süren bir maratonla yüz yüzedirler . | Open Subtitles | يواجهون ماراثونا رحلة ضدّ التّيار تطول أحيانا لمئات الأميال |
Burası yüzlerce mil boyunca güvenli bir limanı olmayan, el değmemiş, uzak, vahşi bir okyanus. | Open Subtitles | بدون ميناء آمن لمئات الأميال إنها برية محيط بعيدة |
Sezon boyunca sperm pıhtıları sahilleri güneydeki British Columbia'dan kuzeydeki Alaska'ya kadar yüzlerce mil boyunca tıkar. | Open Subtitles | وخلال هذا الموسم ينتشر السائل المنوي المتخثر لذكور الرنجة لمئات الأميال علي الشواطيء من كولومبيا البريطانية جنوبا وحتى ألاسكا شمالاً |
Kuzeybatı Pasifik somonu, akıntıya karşı yüzlerce kilometre... yol almak için olağanüstü çaba harcar... ve bunu bir tek amaç uğruna yapar. | Open Subtitles | يجهد سلمون المحيط الهادي نفسه في رحلة لمئات الأميال لأعالي البحار ضد التيار لهدف واحد |
Genç örümceklerin binlerce metre yükseğe çıktıkları ve yüzlerce kilometre yolculuk ettikleri belirlenmiştir. | Open Subtitles | شوهدت الصّغار آلاف الأقدام عالياً ويمكن أن ينتقلو لمئات الأميال. |
Görünmeyen su buzu kutuplardan her yöne yüzlerce kilometre yayılmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | ثلج مائي مخفي عن الأنظار يظهر منتشرا للخارج لمئات الأميال في جميع الإتجاهات من القطبين |
Buna sahip olursanız kimse siz yüzlerce kilometre boyunca durdurmaz. | Open Subtitles | إذا دخلتَ لتلك السيارة فلن يوقفكَ أحد، لمئات الأميال |
yüzlerce kilometre boyunca çölden başka bir şey yok. | Open Subtitles | لا شئ عدا الصحراء التي تمتد لمئات الأميال |
Ancak yüzlerce kilometre sonra tamir ettirebildim. | Open Subtitles | أجل، لم أستطع تصليحها بعد قطعي لمئات الأميال. |
yüzlerce kilometre, tam gaz, teker tekere sürüş felakete davetiye çıkarıyor. | Open Subtitles | أن تسوق بقرابة لصيقة مع الدرجات لمئات الأميال انها وصفة محتمله للكارثة |
yüzlerce kilometre çevrede polis ya da asker yok. | Open Subtitles | لا رجال الشرطة أو الجيش حول لمئات الأميال. |
Atmosfere karışır, yüzlerce kilometre kat eder yağmurla yere iner ve yer altı sularına bulaşır. | Open Subtitles | ستنتشر بين ثنايا الغلاف الجوي ، تنتقل لمئات الأميال تسقط بشكل أمطار و تتسرب إلى المياه الجوفية |
Burada, Meksika'nın Yucatan Peninsula bölgesinde okyanustan uzakta orman, kesintisiz yüzlerce kilometre uzanıyor. | Open Subtitles | في الأرض بعيداً عن المحيط، هنا في شبه جزيرة "يوكاتان" المكسيكية، تمتد الغابة متصلة لمئات الأميال. |
Çöl, çevresinden yüzlerce mil boyunca uzanıyor. | Open Subtitles | الصحراء تمتد لمئات الأميال |