...hayatımın geri kalanını ucube bir değirmende gece gündüz çalışmayacağım. | Open Subtitles | اعمل بجهد حتى يظهر العظم من اصابعي في مصنعٍ ملعون .. لما تبقى من حياتي |
hayatımın geri kalanında ne yapıcağım hiç bilmiyorum. | Open Subtitles | والآن يجب أن أحفظ هذا بداخلي لما تبقى من حياتي |
hayatımın geri kalanı boyunca rahat edebileceğim kadar. | Open Subtitles | {\pos(192,210)}سأحيا في رغدٍ لما تبقى من حياتي |
hayatım boyunca seni, kendimden daha önde tutmaya hazırım. | Open Subtitles | فأنا مستعد لجعلك أمامي لما تبقى من حياتي |
Geri kalan tüm hayatım boyunca herkes bunun için endişelenecek. | Open Subtitles | ذلك هو ما سيُقلِق الجميع لما تبقى من حياتي |
hayatımın sonuna kadar önüme bakacağım, arkama değil. | Open Subtitles | و سأنظر أمامي لما تبقى من حياتي ، ليس وراء ظهري |
Hiç kontrolüm yok ve hayatımın sonuna kadar orada kapana kısılmışım. | Open Subtitles | لم أعد قادراً على التحكم, و سأكون مقيداً لما تبقى من حياتي |
Pekala, biliyorsun Louis bu olaya dikkatlice bakıyor olmana sevindim çünkü eğer onlara Mike'ı vermezsem hayatımın geri kalanını burada geçirebilirim. | Open Subtitles | (حسنٌ، أتعلم (لويس أنا سعيدٌ لأنّك ستعتني بالأمر (لأنّني إذا لم أقم بتسليم (مايك سأبقى هنا لما تبقى من حياتي |
Bak, Atilla, hayatımın geri kalanında senin hayatının geri kalanı hakkında şikâyet etmeni dinleyecek değilim, anladın mı? | Open Subtitles | إسمعي يا (أتيلا)... من جحيم المستحيلات أن أستمع إليكِ تتذمرين عن ماتبقى من حياتك لما تبقى من حياتي, أفهمتي هذا؟ |
Çünkü hayatım boyunca hatırlayacağım bu günü. | Open Subtitles | لأنني سأتذكر هذا اليوم لما تبقى من حياتي. |
Fakat geri kalan hayatım boyunca, TED partisinde John Hodgman ile tanışırsam, "Bilgisayar bilimcisiyim" dememe gerek yok. | TED | لكن لما تبقى من حياتي, اذا قابلت جون هودجمان في حفلة تيد, لن اقدم نفسي هكذا "انا عالم كمبيوتر" |
Bunun için hayatım boyunca pişmanlığını duyacağım bir şey yaptım. | Open Subtitles | فعلت شيئا سأتعايش معه لما تبقى من حياتي |