Sırf boks yaptığını sanıyorsun diye Muhammed Ali'yle ringe çıkamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تتحدى محمد على لمجرد أنك تجيد الملاكمة |
Sırf cevaplar sana ağır geliyor diye onlara yalan diyemezsin. | Open Subtitles | لمجرد أنك لا تستطيع تحمل الاجابات هذا لا يجعلها أكاذيب |
Bence Sırf onu sorgulamış olmak için sorguya çekmek istiyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أنك تريد استجوابه . لمجرد أنك تريد ذلك |
Sırf birisiyle çocuk yaptın diye, herifin de gelip götüne yapışması gerekmiyor. | Open Subtitles | ليس لمجرد أنك أنجبت طفلا من شخص ما فسيعني هذا أنكما ستظلان سويا. |
Sırf birini vurdun diye asla o kişinin öldüğünü varsayma. | Open Subtitles | لا تفترض ابداً موت رجل... لمجرد أنك اطلقت النار عليه... |
Kim demiş Sırf daha seçkin bir aileden gelmenin ya da daha iyi bir genetik geçmişinin olmasının seni daha iyi bir koca yapacağını? | Open Subtitles | و من قال بأنك ستكون زوجاً أفضل؟ لمجرد أنك ابن عائلة أكثر حظاً أو من خط جينات أفضل؟ |
Altı yıldır bugün için uğraşıyoruz sonunda o gün geldi ve Sırf sen Pocahontas ile yat diye bunu mahvetmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لقد كنا نعمل لمدة ست سنوات من أجل هذا اليوم لن أدعك تفسد الأمر لمجرد أنك تنام مع البوكاهنتس التي هناك |
Sırf sen karının teki ile takılacaksın diye Malibu'ya gitmem ben. | Open Subtitles | أنا لن أذهب لماليبو لمجرد أنك مُتعلقاً بتلك الحمقاء الجميلة |
Sırf birini özlediğin için nasıl harekete geçebilirsin? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تتخذ إجراءات لمجرد أنك تريد أن ترى شخص ما؟ |
Eğer düşünüyorsanız beni yapmak Sırf herhangi bir rekabet, yazılı | Open Subtitles | إذا كنت تعتقد أن لمجرد أنك تجعلني كتابة كافة أي منافسة، |
Kimse sana acımayacak Sırf kör oluyorsun diye. | Open Subtitles | لن يشفق عليك أحد لمجرد أنك ستصبح أعمي |
Sırf bir şey yaptın diye aynı şeyi yapmaya devam etmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس لمجرد أنك فعلت شيئاً... يجعلك تستمر فى فعله... |
Sırf kötürümüz diye.. ...sadece kırıntılar bize kalacak değil ya. | Open Subtitles | لمجرد أنك معاق لا يعني أن تقبل بالفتات |
Sırf siyahsın diye senin peşine düşmez sanma! | Open Subtitles | لا تظن أنه لن يطاردك لمجرد أنك أسود |
Sırf daha güçlüsün diye sen mi avcı olmalısın? | Open Subtitles | يجب أن تكون الصياد لمجرد أنك أقوى ؟ |
Sırf makul ve kararlı olman kötü biri, yüzsüz bir hükümet alet çantası olmadığın anlamına gelmez. | Open Subtitles | حسناً، لمجرد أنك شخص عقلاني و... وحازم... فهذا لايعني أنك لست شخصاً شريراً مجهول الهوية يعمل لدى الحكومة |
Ama Sırf artık bunlarla uğraşmak istemediğin, bu oyundan sıkıldığın ya da mücadele etmek istemediğin için onu öldürdüğünü söylersen korkaksın demektir Daniel. | Open Subtitles | و لكن اذا ذهبت إلى هناك و قلت أنك قتلتها لمجرد أنك لا تريد التعامل مع هذا بعد الآن ..أو أنك لا تريد أن تخاطر أو أن تحارب من أجل نفسك |
Sırf onları tanımıyorsun diye "fazlalık" demeyi kesmelisin! | Open Subtitles | ! كفّ عن وصف الآخرين بالـ إضافات لمجرد أنك لا تعرفهم |
Bir şey yapmadan önce Sırf "bilmem neyin kanatları" demen onu özel bir hareket yapmaz. | Open Subtitles | لمجرد أنك تقول "جناحا .. " قبل أن تفعل شيئا فهذا لا يعني أنك تقوم بحركة مميزة |
Size, bu fotoğrafa bakıp bu adamın yerinde ve çocuğu kurtarabilecek olsaydınız Sırf yapabildiğiniz için aynını yapmaz mıydınız diye soruyorum. | Open Subtitles | أطلب منك النظر إلى هذه الصورة وإخباري... إن كنت مخوّلاً لإنقاذ حياة هذه الطفلة ألن تفعل ذلك لمجرد أنك قادر على فعل ذلك؟ |