| Mesajımı aldığınızda beni arayın sizinle konuşmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | اتصل بي عندما تسمع الرسالة أتطلع بشوق لمحادثتك |
| Oğlun seninle konuşmak için epeydir bekliyor. | Open Subtitles | انتظر ابنك طويلاً لمحادثتك |
| Oğlun seninle konuşmak için epeydir bekliyor. | Open Subtitles | انتظر ابنك طويلاً لمحادثتك |
| Burada olmana sevindim. Seninle konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | أنا مسرور بوجودك هنا , في الحقيقة أحتاج لمحادثتك لثانية |
| Dostum, seni aradığım için özür dilerim ama gerçekten Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | مرحبًا يا صاح، آسف على اتّصالي بك، لكنّي بحاجة ماسّة لمحادثتك. |
| Oğlun seninle konuşmak için epeydir bekliyor. | Open Subtitles | انتظر ابنك طويلاً لمحادثتك |
| Kızınız sizinle konuşmak için dışarıda bekliyor. | Open Subtitles | ابنتك تنتظر بالداخل لمحادثتك |
| Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | أحتاج لمحادثتك. |
| - Seninle konuşmam lazım. | Open Subtitles | أحتاج لمحادثتك. |
| - Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | .أحتاج لمحادثتك .حسناً |
| Balo komitesine seçildik! Brick, Seninle konuşmam lazım. | Open Subtitles | لقد نجحنا (بريك) أحتاج لمحادثتك |
| Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | أحتاج لمحادثتك |
| Daniel, bugün seni aradığım için üzgünüm, ama bu çok önemli. | Open Subtitles | دانييل" آسفة لمحادثتك اليوم" ولكن هناك امر هام جدا |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 