üstünde beyaz bir elbise vardı beyaz bir de şemsiye taşıyordu onu sadece bir saniyeliğine gördüm o beni tam gördü sayılmaz, fakat size yemin ederim onu düşünmeden geçen bir ayım olmadı | Open Subtitles | وكانت ترتدى ثوب أبيض وكانت تحمل مظلة بيضاء ورأيتها لمدة ثانية واحدة فحسب |
Tatlım, Bud'la bir saniyeliğine yalnız konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | العسل، ولست بحاجة للتحدث مع براعم وحده لمدة ثانية واحدة فقط. |
bir saniyeliğine hissetmek_BAR_ve umursamamak istiyorum. | Open Subtitles | اتمنى ان اشعر باننى لا اهتم و لو لمدة ثانية واحدة |
bir saniyeliğine Iütfen şu anki krize odaklanabilir miyiz? Tamam mı? | Open Subtitles | هل يمكننا التركيز على الأزمة التى نمر بها لمدة ثانية واحدة ؟ |
bir saniyeliğine geri dur. | Open Subtitles | وأنتم تأخروا هناك لمدة ثانية واحدة فحسب. |
Helsinki Bürosundaki güç kaynağına reset atıldı ve bir laptop zaman sunucusunu portalı bir saniyeliğine açtı ama-- | Open Subtitles | تمت إعادة تفعيل الطاقة في مكتب هيلسنكي والكومبيوتر متصل بخادم زمني على الانترنت تم فتح المنفذ لمدة ثانية واحدة ، ولكن |
bir saniyeliğine seninle konuşabilir miyim? | Open Subtitles | يمكن أن أتحدث إليكم لمدة ثانية واحدة فقط؟ |
Gözlerini bir saniyeliğine kapatıyorsun bir de bakmışsın uçmuşlar. | Open Subtitles | تغلق عيناك لمدة ثانية واحدة ومن ثم كل شيء يختفي فجأة |
Geçen hafta bir saniyeliğine yanından uzaklaştım ve yeğenim bir torba unu mutfak zeminine döküverdi. | Open Subtitles | وفي الأسبوع الماضي ، إلتفتُّ لمدة ثانية واحدة و قام إبن أختي و بعثر كيس كامل به طحين على أرضيّة المطبخ |
bir saniyeliğine başka bir şey. | Open Subtitles | لمدة ثانية واحدة فقط |
- Bir saatliğine. - bir saniyeliğine. | Open Subtitles | لمدة ســاعة لمدة ثانية واحدة |