uzun süreli aşk arabanın ön farının olmaması gibi. | Open Subtitles | الحب لمدى طويل مثل الثقة في الأضواء الأمامية للسيارات الأخري. |
İyi de sadece uzun süreli kullanımda zararlı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | حسناً، قالت أنّه يُسبّب ضرراً عند الإستخدام لمدى طويل. أمّا أنتما فقد فقمتما بإستخدامه لمرّة واحدة. |
O yüzden Stobert'le Kemp'i uzun süreli görmeniz gerekecek. | Open Subtitles | .لذا عليكم ان تعملوا ستوبر وكيبت لمدى طويل |
Ve açıktı ki--bana öyle gelmiyordu aslında çünkü hiç bir şey artık bana açık gelmiyordu-- zihin hastanesi denen o korkunç yerde daha uzun süreli bir yatışa ihtiyacım vardı. | TED | و كان جليا -- ليس لى، لأنه لم يكن هناك شيء واضح بالنسبة لى فى هذا الوقت -- أنى سأحتاج الإقامة فى المستشفى للعلاج لمدى طويل فى هذا المكان الفظيع المسمى المصحة النفسية. |