Aslında bunlar ofisime satış için gelen güzel bir kadına. | Open Subtitles | هذه فالحقيقة لمرأة لطيفة الذي تجري إتصالات بيع في مكتبي |
Erkeğin ona destek veren bir kadına ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | يحتاج الرجل لمرأة تسانده، ستستمع أمي إليكِ |
Seni sevmesem, tek bir kadının 2 saatlik gösterisini izlemezdim. | Open Subtitles | ماكنت لأجلس لمشاهدة برنامج لمرأة مدته ساعتين لو لم تعجبيني |
Her erkeğin hayatında, cesaretini toplayıp bir kadının karşısına geçip, gözlerinin içine bakarak... | Open Subtitles | ويأتي وقت في حياة كل رجل حيث يستدعي شجاعته وينظر لمرأة في عينيها مباشرةً ليقول رقاقات الجبن ؟ |
bir kadın için yankesiciliğin anahtarı, bir erkek gibi yapmamaktır. | Open Subtitles | الطريقة المثلى لسرقة محفظة بالنسبة لمرأة ليس أن تفعلها كالرجال. |
O, sen onun kalbini çalmaya çalışırken bile hislerini gizleyebilen güçlü bir kadın. | Open Subtitles | إنها لمرأة قوية التي تحاول إخفاء هويتها بينما كنت تحاول سرقة قلبها |
Altı ana haber bülteni, kederli bir kadını vahşice tutuklanırken çekiyor. | Open Subtitles | ستُّ جهات إخبارية كبيرة تسجّل الاعتقال الوحشيّ لمرأة مفجوعة. |
Spor salonuna gidiyor ve diğer kadınlara neredeyse bakmıyor. | Open Subtitles | يذهب إلي الصالة الرياضية وبالكاد ينظر لمرأة آخري. |
Samantha, Harvey'nin hayatında bir tek kadına yer olduğunu anladı. | Open Subtitles | ادركت "سامانثا" انه كان هناك مكان لمرأة واحده بحياة "هارفي" |
Alana adında bir kadına ait 6 adet tablo çizmiş. | Open Subtitles | كلاود بيرروت.. رسم 6 صور لمرأة اسمها ألانا |
Zor bir dönem yaşayan bir kadına yeni bir başlangıç şansı verilmiş. Biri ona güzel yardım etmiş. | Open Subtitles | تقديم فرصة لمرأة وقعت في وقت صعب فرصةً لبداية جديدة |
Senin hayatını yönlendirmen için bir kadına ihtiyacın yok. | Open Subtitles | انت بحاجة لمرأة تمسك بزمام الأمور في ملزمة |
Odama gelen bir kadına bunu mu çalmamı istiyorsun? | Open Subtitles | هل انت جاد؟ تريد مني تشغيل تلك لمرأة تأتِ إلى غرفتك؟ |
Evliliği sorunlu orta sınıftan bir kadının takıntılarından büyülendi mi yani? | Open Subtitles | أرى أنه مفتون بالحماس الشديد لمرأة من الطبقة المتوسطة تواجه مشاكل زوجية |
Bence o, evlilik sorunu olan orta-sınıftan bir kadının tutkularından etkilenmiş. | Open Subtitles | أرى أنه مفتون بالحماس الشديد لمرأة من الطبقة المتوسطة تواجه مشاكل زوجية |
Kanun için çalışan kadının göz kamaştırıcı hayatı. | Open Subtitles | الحياة البرّاقة لمرأة في مجال تطبيق القانون، أليس كذلك؟ |
Seven bir kadın için bu pek normal sayılmaz değil mi? | Open Subtitles | اليس شيئاً غريباً بالنسبة لمرأة تحب خطيبها؟ |
Ama masasında çekici bir kadın, bir çocuk ve bir köpeğin bulunduğu bir fotoğraf olduğunu söylemek zorundayım. | Open Subtitles | لمن عليكِ أن تعلمي أنني وجدت صورة لمرأة جذابة، ولد وكلب إسكيمو في مكتبه |
Hiç karşılaşmadığım bir kadın için de aynı şeyleri mi... | Open Subtitles | هل يجب أن تكون لي نفس المشاعر لمرأة لم أقابلها من قبل؟ |
Farzet ki, kızı kaçıran kadını yakalamak için beni parça parça edecekler. | Open Subtitles | بافتراض إنهم سيمزقونني لقطع لأجل منحي إمكانية الدخول لمرأة التي سرقت الفتاة من تحتنا؟ |
Raporda, askerleri sakin ve morallerini yerinde tutabilmek için rahatlatıcı kadınlara* ihtiyaç duyulduğu yazacak. | Open Subtitles | هناك حاجة ملحة لمرأة للمتعة للحفاظ على ألفة الجنود و التحكم بهم |