Durup durmaması değil sadece bir kez durmuş olması çok önemli. | Open Subtitles | لم يتوقف كثيرا لكن توقفه لمره واحده كان هو المهم |
Onu bir kez gördüm. | Open Subtitles | لقد التقيته لمره واحده تم تحويله الى فى ابريل او مايو 1980 |
Hayatında bir kez de olsa biraz ağırbaşlı olamaz mısın? Bu doğru değil. | Open Subtitles | هلا أظهرت بعض الكرامة ولو لمره واحده فى حياتك؟ |
Vedalaşmak için bir kere daha orada olmayı çok isterdim. | Open Subtitles | إنني حقاً أود أن أكون هناك لمره واحده لأقول الوداع |
Beni bir kere oraya saklamıştın, evlat, bunu tekrar yapamazsın! | Open Subtitles | لدق سمعتها مني لمره واحده ياولد لاتفعلها ابدا ثانيا |
tek seferlik bir şeyler denemesi gerekiyorsa benim için sorun değil. | Open Subtitles | وان كانت تريد ان تجرب شيء لمره واحده استطيع ان اتقبل هذا لاني احبها |
Keri Analizlerini bırakabilir misin? bir kereliğine, lütfen. | Open Subtitles | هل تتوقف عن تحاليلك النفسيه لمره واحده فقط؟ |
Bunu yalnızca bir kez söyleyeceğim, o nedenle dinlemenizi öneririm. | Open Subtitles | سأقول هذا لمره واحده فقط لذا أقترح أن تستمعوا |
Bu konuyu bir daha açmayacaksın. bir kez bile, tamam mı? | Open Subtitles | لا تتكلم فى هذا الامر مره أخرى ولا حتى لمره واحده موافق؟ |
Ama sen geleceğini planlıyorsun ama bana bir kez bile sormuyorsun. | Open Subtitles | كلا,لكنك بدلاً عن ذلك خططت لمستقبلك دون ان تسألني ولو لمره واحده |
Hadi, hadi. bir kez göstereceğim! | Open Subtitles | هيا ، هيا أنا لن أقوم بهذا إلا لمره واحده |
bir kez olsun sadece sorduğum soruyu cevaplayamaz mısın? | Open Subtitles | ألا يمكنكِ فقط الإجابه على سؤالى لمره واحده ؟ |
Ah... Sizden karım için bir kez "Hey, Arlene" alabilir miyim? | Open Subtitles | هل استطيع الحصول على مرحبا ارلين لمره واحده من اجل زوجتي ؟ |
Hapishanenin buraya yakın olmaması çok kötü, yani bir kez park ederlerdi. | Open Subtitles | من المؤسف ان السجن ليس قريب من مركز إعادة التأهيل حتى لايتمكنوا من التوقف لمره واحده |
Yapabilir misin, Iütfen, sadece bir kere olsun kıçımdan düşsen. | Open Subtitles | ارجوك، هل ستفعلينها لمره واحده فقط. ابتعدي عن مؤخرتي. |
Eğer dansı olması gerektiği gibi bir kere bile yapabilseydim dünyanın en mutlu ayısı olurdum. | Open Subtitles | لو أديت الرقصه لمره واحده كما ينبغي لن أحتاج أن اُؤديها مره اُخرى |
bir kere de benim için güzel koksan şaşardım. | Open Subtitles | إن الله حرم عليك أن تكون طيب الرائحه من أجلي لمره واحده |
bir kere bile sana Claire diye seslenmemesi babanı çılgına çeviriyordu. | Open Subtitles | وكان يفقد صوابه لأنهُ لم تُسمّيكِ ابداً "كلير"، ولا لمره واحده. |
Yol boyu bir kere bile ondan bahsetmedin. | Open Subtitles | طوال الطريق لهنا , لم تذكُري الرجل لمره واحده |
Bu tek seferlik bir şeydi. Tamam mı? | Open Subtitles | هذا كان شئ لمره واحده فقط , حسنا ؟ |
Sana söyledim, o tek seferlik bir istisnaydı. | Open Subtitles | اخبرتكِ من قبل انه استثناء لمره واحده |
Neden bir kereliğine bile olsa, bana yalan söyleyemiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا يمكنك أن تكذبي علي ولو لمره واحده ؟ |