Çünkü insanlara yardım etmek için beynimi kullanmam yanlış bir şey değil. | Open Subtitles | لأن إستخدامُ عقلي لمساعدةِ الناس .لا يعبّرُ ذلك عن إقترافٍ أيّ خطأ |
Sana söz veriyorum kızına yardım etmek için elimden gelen her şeyi yapacağım ama seni hiçbir zaman affedemem. | Open Subtitles | وعدتكَ، و سأفعلُ كلّ ما بوسعي لمساعدةِ ابنتك، لكنّني لا أستطيعُ مسامحتكَ أبداً. |
Peki Beşinci Kol'a yardım etmek için bir şey yapacağımı sana düşündüren ne? | Open Subtitles | و ما الذي يجعلكَ تظنّني سأفعلُ أيّ شيء لمساعدةِ الرتل الخامس؟ |
İleri seviyede doku hasarı olan hastalara yardım etmek için oluşturulmuştu... | Open Subtitles | صُمّمَ المشروعُ لمساعدةِ المرضى ذوي الإصابات النسيجيّة البالغة. |
Tecrübelerime göre bencil insan başkasına yardım etmek için hayatını riske atmaz. | Open Subtitles | ومن خبرتي، الرجالُ الأنانيون لا يخاطرونَ بحياتهم لمساعدةِ الناس. |
Beynini insanlara yardım etmek için kullanmıyorsun. | Open Subtitles | .إنكَ لا تستخدمُ عقلك لمساعدةِ الناس |
Oğlunuza yardım etmek için elimizden ne geliyorsa yapacağız, Bayan Prescott. | Open Subtitles | سنقومُ بكلِّ ما في وسعنا لمساعدةِ ولدك، سيّدة (برسكات) |
Elias'a yardım etmek için geldiler, bize destek olmak için değil. | Open Subtitles | إنّهم هُنا لمساعدةِ (إلاياس) وليس لدعمنا . |