Öncelikle durumu bir ele alalım. Bu teröristin taleplerine boyun eğmeli miyiz? Sizce şöyle... | Open Subtitles | و لكن أولاً لننظر للوضع، هل يجب أن نستسلم لمطالب هذا الإرهابي؟ |
Serserilerin ve fidyecilerin taleplerine boyun eğmek için seçilmedim. | Open Subtitles | أنا لم اُنتخب للرضوخ لمطالب البلطجيون والفدائيون |
Bassam'ın Rashid taleplerine boyun eğmesi seni sadece zayıf gösteriyor. | Open Subtitles | (بسام) رضخ لمطالب (الرشيد), فقط لكي يجعلك تبدو ضعيفاً |
Sayın Başkan, bu herifin taleplerini yerine getirmeyi düşünmekte ciddi olamazsınız. | Open Subtitles | سيدى الرئيس... لا يمكنك التفكير جدياً... فى الخضوع لمطالب هذا الرجل. |
Rehinelerin hayatı tehlike içinde olduğu için hükümet rehinecilerin taleplerini kabul etmeye ve onları yurt dışına çıkarmaya karar verdi. | Open Subtitles | بسبب تهديد حياة الرهائن. قررت الحكومة الخضع لمطالب الذين سطوا على البنك. و إخراجهم من الدولة |
Kasten veya değil, Adam Smith'in bize bu konuda söylediği şey, insanların çalıştığı kuruluşun şeklinin o kuruluşun taleplerine uygun insanlar yarattığı ve işlerinden almaları gereken türde bir tatmini elde etmeleri imkânından yoksun bıraktığı. | TED | سواءً قصد هذا أم لا ما يخبرنا به (آدم سميث) هو تشكيل المؤسسة مع الاشخاص العاملين و تشكيل الناس المناسبين لمطالب تلك المؤسسة و حرمان بعض الناس من الفرصة للحصول علي اشكال من الرضا عن أعمالهم ، ما نعتبره أمر مسُلّم به . |