Mesaiye kalmış numarası yapıp güzel tatil planlayıcınla buluştun çünkü bir Oahu tatiliyle Kelly'ye sürpriz yapacaksın. | Open Subtitles | كنت مجرد التظاهر للعمل في وقت متأخر لقاء عطلتك مخطط جميل لأنك ذاهب لمفاجأة كيلي مع رحلة إلى أواهو. |
sürpriz partin için seni şaşırtmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أحاول أن أهيئك لمفاجأة حفلة عيد ميلادك. |
Ve şimdi de, uslu bir kız olduğun için sanırım bir sürpriz yapma zamanı geldi. | Open Subtitles | و لأنكِ كنتي فتاة مطيعة أظن أنه حان الوقت لمفاجأة |
Kendinizi bir sürprize hazırlayın Bay Halliday. | Open Subtitles | الأفضل أن تجهز نفسك " لمفاجأة يا سيد " هاليداي |
Carter için ufak bir prenses sürprizi planlıyoruz. | Open Subtitles | حسنا نحن نخطط لمفاجأة الاميرات ل كارتر |
Sonraki sabah, sürpriz olsun diye, annemin yatağına ...kahvaltı götürmek için sessizce onların evine girdik. | Open Subtitles | الصباح التالي تسللنا داخل منزل والديّ لمفاجأة أمي مع فطور عيد الأم في السرير |
Brezilya'lı model atlet sevgilisine sürpriz yapmak için uçuyor. | Open Subtitles | العارضة البرازيلية تسافر لمفاجأة صديقها الرياضي |
Oğlum Andover'dan geliyor, ona küçük bir sürpriz planlıyorum. | Open Subtitles | ابنى سوف يأتى للمنزل من اندوفر واخطط لمفاجأة صغيرة من اجله |
Pekala neredeyse hazırım, hemen üstümü değiştirip geliyorum. - Doğum gününde sevgilime sürpriz yapacağım. | Open Subtitles | حسناً، أوشكت على الإنتهاء فقط أريد أن أغير ملابسي لمفاجأة حبيبي بعيد ميلاده |
Tamam, sizi küçük azgın ucubeler iki saniyeliğine birbirinizi gıcırdatmayı kesin çünkü bu büyük sürpriz için bütün gece bekledik, biliyorum ama daha fazla beklemeyeceğiz. | Open Subtitles | كل الحق، كنت قليلا النزوات قرنية، وقف طحن على بعضها البعض لمدة ثانيتين، لأنني أعرف كنا ننتظر طوال الليل لمفاجأة كبيرة، |
Ta ki onun annenle birlikte olduğunu bulmak için iş gezisinde sürpriz yapmaya gittim. | Open Subtitles | حتى ذهبت لمفاجأة له في رحلة عمل، فقط ليجد أنه كان مع والدتك. |
Robert'ın doğum günü için bir sürpriz planlıyordum. | Open Subtitles | كنت اخطط لمفاجأة روبرت بعيد ميلاده |
Frank. Arkadaşlarını da getirmen ne güzel bir sürpriz. | Open Subtitles | إنها لمفاجأة سارّة أن تحضر أصدقائك |
Ben içeri girip herkesin sana sürpriz yapmaya ve "Mutlu Yıllar"ı söylemeye hazır olmasını sağlayayım. | Open Subtitles | وتأكد من مجموعة الجميع لمفاجأة لك |
Bana sürpriz doğum günü planlıyorlar. | Open Subtitles | تخطيط لمفاجأة عيد ميلاد بالنسبة لي |
Andi için bir arkadaşımın klubünde büyük bir sürpriz parti planlıyorum. | Open Subtitles | (أخطط لمفاجأة تحضير حفل ضخم لـ (اندي في نادي لأحد أصحابي |
Küçük bir sürprize hazır ol? | Open Subtitles | أمستعدة لمفاجأة صغيرة؟ |
Şu an bir sürprizi daha kaldırabileceğimden emin değilim. | Open Subtitles | لا أظن أنني جاهز لمفاجأة أخرى الآن |
Ama birazdan Raja'nın yapacağı sürprizi asla tahmin edemezdik. | Open Subtitles | "ولكن ما من شيء كان ليعدّنا لمفاجأة الفطور التي كان (راجا) على وشك إلقائها علينا" |
Hizmetçilere söyleyin, bir kase punç alacaklar. | Open Subtitles | اخبري الخادمين أن يستعدوا لمفاجأة |