İnsanlığımızı reddettiğimizde, içimizde bir boşluk hissi yaratır ve bizler de o boşluğu doldurmak için, kendimizi toparlamanın yollarını ararız. | TED | وعندما نُنكر انسانيّتنا، نشعر بفراغٍ داخليّ، باحثين عن طرقٍ للمداواة الذاتيّة لملء الفراغ. |
Ama şüphe yok ki, başka biri yine önce çıkacaktır boşluğu doldurmak için. | Open Subtitles | لكن بدون شك، شخص آخرسيحل محله لملء الفراغ |
İnsanlar hayatlarındaki boşluğu doldurmak için başka ne yapar? | Open Subtitles | حسنا, ما الذي يفعله الناس لملء الفراغ في حياتهم؟ لا يهم ما أفعله, لا يهم مع من أكون, أنا |
Bu zihninizin 2 aylık boşluğu doldurmak için yarattığı bir hikaye de olabilir. | Open Subtitles | وهذا قد يعني عقلك هو بناء السرد لملء الفراغ لمدة شهرين. |
Eğer arkadaş olsaydı, boşluğu doldurmak için uygundum. | Open Subtitles | لو أنه كان صديقا ، أنا متاح لملء الفراغ |
boşluğu doldurmak için de bu yola başvurmuş. | Open Subtitles | فبدأت بتجميع الأشياء لملء الفراغ |
Belki bir şeylerin boşluğunu doldurmak için yemek yiyordur. Kişiliğinde bir boşluk var onun. | Open Subtitles | ربما هي تأكل لملء الفراغ - الفراغ الوحيد عندها في شخصيتها - |