| İşte bu yüzden Evine kablo döşetmek için marangoz çağırmazsın. | Open Subtitles | لهذا لن تستئجري نجار كي يركب شبكة أسلاك الكهرباء لمنزلكِ |
| Evine gelmek istemiyorum, çünkü o köpeğe katlanamıyorum. Nedenmiş o? - Ayrıca, sürekli telefon çalıyor. | Open Subtitles | وأنا لا أريد الذهاب لمنزلكِ لأنني لا أطيق الكلب ورنين الهاتف |
| Birazdan kalkıp çalışmam gerek. Evine git. | Open Subtitles | لآبد أن أستيقظ من أجل العمل قريباً فلماذا لآ تذهبى انتِ لمنزلكِ ؟ |
| Deneyebilmeniz için evinize teslim edebileceğimize eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدة بأننا نستطيع توصيله لمنزلكِ لكي تقومي بتجربته |
| Burada çıkarmayın böyle de evinize gidip orada- | Open Subtitles | ،ليسَ عليكِ اخراجهُ هُنا .أرجو العودة لمنزلكِ وتفحّصه |
| Demek istediğim, kendisi evinize sık-sık gelen bir konuk. | Open Subtitles | ما أعنيه ، أنه كان ضيفاً دائماً لمنزلكِ |
| Bu kadının, Evine bir uğursuzluk getireceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أن تلك المرأة ستجلب شبحاً لمنزلكِ |
| Köşeyi dönünce seni ön tarafa alıp Evine bırakacağım. | Open Subtitles | سأضعكِ بصندوق السيارة, ثم سأذهب لزاوية ما, ثم أضعك بالمقعد الأمامي, و أوصلكِ لمنزلكِ |
| Metotlarına gelirsek bir yaratığı Evine çekecek kadar dikkatsizce ve tehlikeli. | Open Subtitles | على الرغم من أن أساليبكِ متهورة إلا أن التهور لإغواء مثل هذه المخلوقات لمنزلكِ |
| Eğer beni ararsan bir tane daha yaptırıp Evine getirebilirim veya sen bara gelip bendekini alırsın | Open Subtitles | إذاأتصلتِبي ،أماسيكونبحوزتي.. أو أرسله لمنزلكِ أو بوسعي أن أتركه لكِ في الحانة. |
| Beni Evine kabul ettin ve ben çok aptalca davrandım. | Open Subtitles | أنتِ قمتِ بدعوتي لمنزلكِ و انا... تصرفت بفظاعة |
| Eminim şoför seni Evine kadar bırakacaktır. | Open Subtitles | سأطلب من السائق أن يُوصلكِ لمنزلكِ |
| Senin Evine mi gitmek istersin ya da... | Open Subtitles | حسناً ، أتريدين العودة لمنزلكِ ؟ |
| Evine gitmen gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقدُ، بأن عليكِ العودة لمنزلكِ. |
| Olur da Evine gelirsem ilk önce oğullarını öldürürüm. | Open Subtitles | إذا يجب أن آتي لمنزلكِ, سأقتل آبنائكِ أولاً... |
| Bir defasında evinize babanı görmeye gelmiştim. | Open Subtitles | لقد جئت لمنزلكِ ذات مرة لأرى والدكِ |
| Geçen hafta altı metrelik ataç zinciri yapmıştınız ve çalışan mutfağından evinize altılı diyet kola götürdüğünüz söylendi. | Open Subtitles | الأسبوع الماضية صنعتِ سلسلة بطول 20 قدما من المشابك الورقية ولقد بلغ بإنك تأخذين ستة حزم من الصودا من مطبخ العمل لمنزلكِ |
| Bu gece evinize geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت لمنزلكِ الليلة |
| evinize dönüp, yerde kalın. | Open Subtitles | عودي لمنزلكِ وإبقي منخفضة |
| evinize ulaşmak istiyorsanız Freya gibi ıkınmalısınız. | Open Subtitles | إذا أردت الوصول لمنزلكِ فعليكِ دفع الطفل للخارج (كما كانت لتفعل (فريا |
| Casey, evinize geldiğim gece tavan arasında ne yaşandığını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | (كايسي)، بالليلة التي أتيت بها لمنزلكِ أتتذكرين ما حدث بالعلية؟ |