Senin onayına da ihtiyacım yok. Bundan hoşlanmana da... ..ihtiyacım yok. Sana hiçbir şey için ihtiyacım yok. | Open Subtitles | كما اني لا احتاج لموافقتك ولا احتاجك باي شيء |
Senin onayına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لموافقتك, أستمري في العيش في عالمك الرائع |
Niyetim, bütün sahip olduklarımı buna ismim de dahil, sevdiğim, hayatımı ya da ondan ne kaldıysa onu borçlu olduğum bir kişiye bırakmak için onayınızı almak. | Open Subtitles | لكني أحتاج لموافقتك علي أن أترك كل ما أملك بما فيه أسمي لشخص صرت أحبه كثيرا و أنا مدين بحياتي له أو بما تبقي منها |
Bu artık değişmeli. Bu görev, onayınızı gerektiriyor. | Open Subtitles | حسنًا، على هذا أن يتغير .هذه المهمة بحاجةٍ لموافقتك |
Kanıtlanmamış, çılgınca bir test yapmak için iznine ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لستُ بحاجةٍ لموافقتك للقيامِ بأحد علاجاتي المجنونةِ الخلافيّة |
Benimle buluşmayı kabul ettiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكر لموافقتك مقابلتي بالطبع لنأمل ان يكون هذا افضل |
Onayladığına sevindim. Annenle bu yaz evlenmeyi planlıyoruz. | Open Subtitles | مسرور لموافقتك, أنا ووالدتك سوف نتزوج هذا الصيف |
konuşmayı kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا لك لموافقتك على القدوم للتكلم معنا. |
Babanla konuştuğumda, onunla çıkabilmek için senin onayına ihtiyacım olduğunu söyledi. | Open Subtitles | عندما تحدثت لابيك قال انني احتاج لموافقتك اولا |
Artık senin onayına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لست بحاجه لموافقتك بعد الآن |
Neyse ki, senin onayına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | للأسف , لا أحتاج لموافقتك |
Kontratına bakmak için onayınızı istiyorum. | Open Subtitles | أحتاج لموافقتك للأطلاع على عقده. |
Önce size gelip onayınızı almalıydık. | Open Subtitles | كان يجب أن أسعى لموافقتك أولاً |
Bu iş için onayınızı bekliyorum | Open Subtitles | أحتاج لموافقتك على هذا |
Çıkmıyoruz, bu yüzden yine de senin iznine ve korumana ihtiyacım yok. | Open Subtitles | نحن لا نتواعد ... لذا إن لم يكن لديك مانع أنا لا أحتاج لموافقتك أو حمايتك |
Senin iznine ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج لموافقتك |
Amen, bize yardım etmeyi kabul ettiğin için çok sağ ol. | Open Subtitles | أمين,ِشكرًا جزيلاً لموافقتك على مساعدتنا. |
Tekrardan teşekkürler, bunu yapmayı kabul ettiğin için. | Open Subtitles | شكرا مرة أخرى لموافقتك على فعل هذا الشيء. |
Onayladığına memnunum. | Open Subtitles | سعيد لموافقتك عليها. |
Onayladığına memnun oldum. | Open Subtitles | سررتُ لموافقتك |
Susan, gelip bizimle konuşmayı kabul ettiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | سوزان"، شكرا لموافقتك لأن تأتى وتتحدثى معنا" |