Çocuklarım yanımdayken çok da iyi aşçı değildim. | Open Subtitles | لمْ أكُ طباخاً جيداً لما كان أولادي موجودين |
Annemin fotoğrafına bakıyordum, ama orada yalnız değildim. | Open Subtitles | أنظر إلى صورة والدتي و لكني لمْ أكُ لوحدي |
Gençken senden çok farklı değildim. | Open Subtitles | لمْ أكُ اختلف كثيراً عنكِ لمّا كنتُ شابّة |
Eve girmek konusunda pek emin değildim, ama anneniz ısrar etti. | Open Subtitles | لمْ أكُ مرتاحاً لإستعمالها و لكنّها أصرّت |
Mahkûm değildim ama dışarı çıkmama da izin yoktu. | Open Subtitles | لمْ أكُ سجيناً, لكنّهم لمْ يسمحوا لي بالرحيل في نفس الوقت |
Nerede değildim? | Open Subtitles | أنتِ تذكريني بها أنا لمْ أكُ هناك ؟ |
Daha çok sen ve benden pek emin değildim. | Open Subtitles | على الأغلب لأنني لمْ أكُ ...واثقةً من إنني و إيّاكَ |
Geri döneceğimden hiç emin değildim. | Open Subtitles | لمْ أكُ متيقناً من إنّي قدْ أعود مطلقاً |
Yalnız değildim ki. | Open Subtitles | لمْ أكُ بمفردي أبداً |
Uyanık değildim, ama uyuyor muydum? | Open Subtitles | لمْ أكُ مستيقظة... ولكن هل كنتُ نائمة ؟ |
- Ben onda değildim. Buradayım. | Open Subtitles | لمْ أكُ عليها, أنا هنا الآن |
- Ben nöbetçi değildim. | Open Subtitles | لمْ أكُ حارساً |