ويكيبيديا

    "لم أتوقّع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • beklemiyordum
        
    • düşünmemiştim
        
    • tahmin edemedim
        
    • sanmazdım
        
    • ummuyordum
        
    • sanmıyordum
        
    • düşünmezdim
        
    • olacağını hiç tahmin etmemiştim
        
    Önemli değil. Sadece hâlâ burada olmanı beklemiyordum o kadar. Open Subtitles كلّا، لم أتوقّع حقًّا أن أجدك ما تزالين هنا وحسب.
    İtiraf ediyorum, dördüncü bir kullanım örneği ile karşılaşacağımı beklemiyordum. TED سأعترف أني لم أتوقّع أن أصادف استخداماً رابعاً.
    Hayır, uyandığımda değişmeyi beklemiyordum. Open Subtitles كلاّ, لم أتوقّع أن أستيقظ لأجد نفسي قد تحوّلت.
    Söylemeliyim ki beni etkilemek uğruna böyle zalimce alçalacağını hiç düşünmemiştim. Open Subtitles عليّ أن أقول لم أتوقّع أنّكِ ستنحدرين للتلاعب بهذا الشكل
    Fabrikada hançeri benden yürüteceğini tahmin edemedim. Open Subtitles لم أتوقّع أنّ تأخذ الخنجر منّي في المصنع كـان هذا نوعٍ راقٍ من السرقة
    Doğrusunu isterseniz terapide ilerleme kaydedeceğimi sanmazdım. Open Subtitles بصراحة، لم أتوقّع قطّ أن أحرز تقدّما بالعلاج النفسيّ
    Hey, seni bu gece görmeyi ummuyordum. Çalıştığını sanıyordum. Open Subtitles مرحباً، لم أتوقّع رؤيتك الليلة لقد اعتقدت أنّك في العمل
    İlaçların bu kadar çabuk işe yarayacağını sanmıyordum. Open Subtitles لم أتوقّع أن يعملَ العقارُ بهذه السرعة
    Tanrım! Biyometriyi düzgün telaffuz edebileceğini bile düşünmezdim. Open Subtitles ربّاه، لم أتوقّع حتّى أن بمقدورك نطق مصطلح المقياس الحيويّ.
    Sonun böyle olacağını hiç tahmin etmemiştim. Open Subtitles يجب أن أقول، لم أتوقّع هذه النهاية
    Böyle bir şey beklemiyordum işte. Hepsi bu. Open Subtitles أنا لم أتوقّع هذا النوع من الرقص هذا كل شيئ
    Sabahın 2.30'unda kumanda için kavga edeceğimi beklemiyordum. Open Subtitles في 2: 30 صباحا، لم أتوقّع للمحاربة على جهاز التحكم.
    Birlik'de, bazı bunak yaşlıların olduğunu biliyorum fakat Ryoma'nın kılıcını o sidikliye çekmesini de beklemiyordum. Open Subtitles علمت بوجود بعض العجائز المجانين في الجمعيه لكنّي لم أتوقّع من ريوما أن يستلّ سيفه على ذلك الشخص
    Tekrar müzayedeye çıkmasını bu kadar erken beklemiyordum. Open Subtitles أنا لم أتوقّع رؤيتها مرة أخرى بهذا السرعة.
    Affedersiniz, vurulduğunuzu duydum ama hastaneden bu kadar çabuk çıkmanızı beklemiyordum. Open Subtitles آسف، سمعتُ أنّكِ تعرّضتِ لعيارٍ ناريّ. لكن لم أتوقّع أنّكِ ستغادرين بهذه السرعة
    Evet. Payını al. Daha azını beklemiyordum. Open Subtitles نعم , خذي قطعاً لم أتوقّع شيئاً أقل من ذلك
    Bu şansı hiç beklemiyordum. Bu şartlar altında olduğun için üzgünüm ama ben razıyım. Open Subtitles لم أتوقّع هذه الفرصة قطّ و آسف لأنّها في ظروفٍ كهذه، لكنّي سأغتنمها
    Elbette, ben bile bu kadar hızlı olacağını düşünmemiştim. Open Subtitles لكن بالطبع لم أتوقّع أنه سيحدث بهذه السرعة.
    Ufak veledin benim yerime onların icabına bakacağını düşünmemiştim. İyi ki gölgelerde saklanıp izliyormuşum. Open Subtitles لم أتوقّع أن يتدبرهما هذا الصبيّ عنّي، أحسن شيءٍ أنّي كنتُ أراقبهم في الظلال.
    Bir çocuğun hayatını intikam almaya adayacağını tahmin edemedim. Open Subtitles لم أتوقّع طفلة تسند حياتها للإنتقام.
    Çığlık atarsam ya da yığılırsam arılarım en yakındaki insana saldırıyor. Öleceğini sanmazdım. Open Subtitles ما إنّ أصرخ، إلّا وتهاجم النحلات أيّ بشرٍ على مقربة، وإنّي لم أتوقّع موته إثر ذلك.
    Demem lazım, geri döneceğini ummuyordum. Open Subtitles كنت سأقول، أني لم أتوقّع عودتك
    - Geleceğini sanmıyordum. - İşte buradayım Open Subtitles لم أتوقّع بأنّك ستأتي - و ها نحن ذا، إنّي هنا -
    Bir banka yöneticisinin bu tür bir medikal jargonu bilebileceğini düşünmezdim. Open Subtitles لم أتوقّع أنّ مدير مصرف... يلم بهذا النوع من المصطلحات الطبية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد