Grant, sağdıcın olduğum için bunu sana söylemek zorundayım. | Open Subtitles | غرانت ,لن أكون وصيفك ما لم أخبرك بذلك |
Geç kaldı sağdıcın olduğum için bunu sana söylemek zorundayım. | Open Subtitles | غرانت ,لن أكون وصيفك ما لم أخبرك بذلك |
sana söylemedim, çünkü çorbayı sevdiğini biliyorum, seni üzmek istemedim. | Open Subtitles | أنا لم أخبرك بذلك لأنني أعلم مدى حبك لحسائك ولم أرد أن أراك متضايقة |
sana söylemedim, çünkü seninle tanışmadan önce olmuştu. | Open Subtitles | أنا لم أخبرك بذلك لأنه حدث قبل أن أقابلك |
Yeni Zelanda'daki filmi kabul edeceğini söylediğin gece, kumların üzerine "evlen benimle" yazmıştım, ama sonra sana söylemedim, çünkü gideceğini söylemiştin. | Open Subtitles | الليلة التي أخبرتني فيها أنك ستصوّر فلما في "زيلندا الجديدة". لقد كتبت "تزوّج بي" على الرّمال، ثم لم أخبرك بذلك |
Ondan hoşlanmadığını bildiğimden sana söylemedim. | Open Subtitles | لم أخبرك بذلك لأنني أعلم أنك لا تحبينها |
sana söylemedim, Fred, ama biriktirdiğim biraz para var. | Open Subtitles | أنا لم أخبرك بذلك يا(فريد),و لكنى محتفظة ببعض المال |
sana söylemedim mi? | Open Subtitles | لم أخبرك بذلك ولكنها حفله |
- Evet, sana söylemedim mi? - Hayır. | Open Subtitles | - أجل ، لم أخبرك بذلك ؟ |