Bana gelince hayal kurduğumu hiç fark etmemiştim çünkü sürekli çiziyordum. | Open Subtitles | لم أدرك أبداً ان حلمي سيتحقق اعتقدت دائماً أنه لن يتحقق |
Ben de onu. Onca konuşma ve seks arasında erkeklerin bu kadar çok uğraştığını fark etmemiştim. | Open Subtitles | بكل النكاح و الحديث لم أدرك أبداً أن الرجال يتعبون |
Kediler ve köpekler arasında bu kadar fark olduğunu hiç fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أدرك أبداً بوجود اختلافات كثيرة هكذا بين الكلاب والقطط |
- Konuşarak bu kadar çok vakit geçirdiğimizi fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أدرك أبداً كم نقضي من الوقت في التكلم. |
Zeki olduğunu biliyordum ama ne kadar zeki olduğunu bugüne kadar fark etmemiştim. | Open Subtitles | علمت بأنها ذكية لكني لم أدرك أبداً مدى ذكائها حتى اليوم |
Kusura bakmayın, kadın olduğunuzu hiç fark etmemiştim. | Open Subtitles | آسفة لم أدرك أبداً أنّكِ امرأة |
Bu tezahüratın ne kadar şiddet içerikli olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أدرك أبداً كم أن هذا التشجيع عنيف. |
Nasıl bir adamla evli olduğumu hiç fark edememişim. | Open Subtitles | لم أدرك أبداً أنني تزوجت برجل |