Haberlerde görene kadar, çocuğun şüpheli olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أدرك بأن الفتى كان مشتبهاً به حتى رأيت ذلك على نشرة الأخبار |
Meditasyonun bu kadar yorucu olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أدرك بأن التأمل يعد عملاً صعباً |
Merhaba. Özür dilerim, misafirin olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | مرحباً، آسفة لم أدرك بأن لديك صحبة |
Çadırların bu kadar revaçta olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أدرك بأن هذه الخيم شديدة الطلب |
Söylenecek pek bir şey olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أدرك بأن الكلام عني كثير |