Benimle gelmene, bir günlük hayatımın tüm eğlencesini emesin diye izin vermedim. | Open Subtitles | لم أدعك تأتي معي كي تسلبني متعة اليوم الباقي لي بالدنيا |
Benimle gelmene, bir günlük hayatımın tüm eğlencesini emesin diye izin vermedim. | Open Subtitles | لم أدعك تأتي معي كي تسلبني متعة اليوم الباقي لي بالدنيا |
Hayır. Zaten, o yüzden maddi sıkıntıya girdiğimizde onu satmana izin vermedim. | Open Subtitles | لهذا لم أدعك تبيعيها عندما كنا نعاني من نقص المال |
Olivia Newton-John olarak gitmene izin vermediğim Cadılar Bayramı'nı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكر ذلك الهالويين عندما لم أدعك تذهب كـأوليفيا نويتن جون |
Öyleydi ama senin almana izin vermediğim için cinsiyetçilikle suçlanmak istemem. | Open Subtitles | أحدها كانت, ولكني لا أريد أن اكون متهما بكوني جنسياً لأنني لم أدعك تحصلين على خاصتك بنفسك |
Seni Sylmar'a döküntüyü topla diye yolladım ama bitirmene izin vermedim. | Open Subtitles | أرسلتك إلى (سيلمار) لتتخلص .من تلك القمامة، لكن لم أدعك تنتهي |
Seni Sylmar'a çöpü çıkarasın diye gönderdim ama bitirmene izin vermedim. | Open Subtitles | "أرسلتك إلى (سيلمار) لتتخلص من تلك القمامة، لكن لم أدعك تنتهي." |
Kazanmana izin vermedim. | Open Subtitles | كلاّ، لم أدعك تفوز |
Kendini yönetmene hiç izin vermedim. | Open Subtitles | لم أدعك تكون شخصك |
Gitmene falan izin vermedim, Rachel. | Open Subtitles | -نعم لم أدعك ترحلين |
Hayır izin vermedim! | Open Subtitles | كلا، لم أدعك تقبله! |