Bir şey söylemek istemedim, ama galiba takip ediliyoruz. | Open Subtitles | أنا لم أرد قول أيّ شئ، لكن أعتقد نحن نتلى. |
Emin olana kadar söylemek istemedim, ...aybaşım gecikince, gebelik testi yaptım. | Open Subtitles | لم أرد قول شيء قبل أن أعرف أنه لا أمل لكن تأخرت لذا أقمت اختبار للحمل |
Emin olana kadar söylemek istemedim, ...aybaşım gecikince, gebelik testi yaptım. | Open Subtitles | لم أرد قول شيء قبل أن أعرف أنه لا أمل لكن تأخرت لذا أقمت اختبار للحمل |
Aslında bir şey söylemek istemedim ama ağabeyin bir süredir seninle ilgili öyle bir konuşuyor ki... | Open Subtitles | انظر، أنا لم أرد قول أي شيء.. لكن أخاك والطريقة التي كان يتكلم بها عنك |
Sana söylemek istemezdim bunları, ama açık açık söylemeliyim. | Open Subtitles | لم أرد قول هذا لكنني مجبرة على ذلك |
Bu yüzden Jake hakkında bir şey söylemek istemedim. - Neden? | Open Subtitles | أنظري، هذا بالضبط لماذا لم أرد قول أيّ شيء حول (جاك) |
Ben de bu yüzden bir şey söylemek istemedim işte. | Open Subtitles | لهذا لم أرد قول شئ |
Emin olana kadar sana söylemek istemedim. | Open Subtitles | لم أرد قول شيء قبل أن أتأكد |
Toby'i bulmak için yardımı olmadığı sürece bir şey söylemek istemedim ki bunun kesinlikle yok; | Open Subtitles | لم أرد قول أي شيء ، أقله ذا صلة بإيجاد (توبي) و هذا في الحقيقة لم يكن مرادي |
Bunu söylemek istemezdim ama burada mutlu değil. | Open Subtitles | لم أرد قول ذلك ولكنها ليست سعيدة هنا |