Onu daha önce hiç böyle görmedim. | Open Subtitles | أرجوك حسناً؟ أنا لم أرها هكذا من قبل |
Onu hiç böyle görmedim. | Open Subtitles | إننى لم أرها هكذا من قبل |
Tam bir sürtükmüş. Doğrusunu söylemek gerekirse, onu daha önce hiç böyle görmemiştim. | Open Subtitles | هي عاهرة تماما بصراحة، أنا أبداً لم أرها هكذا |
Onu hiç böyle görmemiştim. Ters giden bir şey var. | Open Subtitles | لم أرها هكذا من قبل هناك مشكلة |
Ama onu hiç böyle görmemiştim, hiç. | Open Subtitles | لكن لم أرها هكذا أبدًا، مطلقًا. |
hiç böyle görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرها هكذا من قبل |
Austin de oradaydı ve tartışıyorlardı. Onları daha önce hiç böyle görmemiştim. | Open Subtitles | وكان (أوستن) هناك ، وكانا يتجادلان لم أرها هكذا من قبل |
Onu daha önce hiç böyle görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرها هكذا قط |
Onu hiç böyle görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرها هكذا من قبل |