Adam kimdi, bilmiyorum. Onu daha önce hiç görmedim. | Open Subtitles | لا أعلم من كان هذا الفتى لم أره من قبل أبدًا |
Onu daha önce hiç görmedim. Ama beni yenen çocuğa karşı 2'ye bir kaybetti. | Open Subtitles | لم أره من قبل لكنه خسر أمام فتى بوزن 122 |
Saçma,üç yıldır burda çalışıyorum ve onu daha önce hiç görmedim. | Open Subtitles | هراء, أنا أعمل هنا لمدة ثلاث سنوات وأنا لم أره من قبل. |
Çoğu kez, takside giderken bir gömlekte delik ya da çok ilginç, hoş, fonksiyonel bir özellik görürüm. Bu Daha önce hiç görmediğim bir şeydir. | TED | وأحيانا عندما أكون في تاكسي وأرى ثقبا في قميص أو شيء ما يبدو مثيرا للاهتمام أو جميل أو عملي على نحو لم أره من قبل. |
Işık kutusuna bakma şeklin Daha önce hiç görmediğim bir şekildeydi. | Open Subtitles | طريقة تحديقك بعلبة المصابيح تلك كان شيئاً لم أره من قبل. |
Yani bu çok eğlenceli, ama daha önce görmediğim bir şey değil. | Open Subtitles | أعني أنه ممتع و لكنه بالتأكيد ليس شيئاً لم أره من قبل |
Geçen gece onun daha önce görmediğim bir yönünü gördüm. | Open Subtitles | رأيت جانباً منه ليلة البارحة لم أره .. من قبل |
daha önce hiç görmedim. Bir tenis hayranı. | Open Subtitles | لم أره من قبل إنه أحد المشجعين |
Bunu daha önce hiç görmedim. | Open Subtitles | انا لم أره من قبل لكنها تحب الفراشات |
Hayır, tabanca işte! Hayır, daha önce hiç görmedim! | Open Subtitles | لا, هذا مسدس لعين لا, لم أره من قبل |
Hayır, onu daha önce hiç görmedim, Müfettiş. | Open Subtitles | كلاّ، لم أره من قبل أيها المفتش |
Evet, dediğim gibi onu daha önce hiç görmedim. Onu sormuyorum herhalde, değil mi? | Open Subtitles | نعم، كما قلت، لم أره من قبل - لكن هذا ليس سؤالي، صحيح؟ |
Hiçbir fikrim yok. daha önce hiç görmedim. | Open Subtitles | ليست لديّ فكرة، لم أره من قبل. |
Fakat, son görevde, Daha önce hiç görmediğim bir Amerikalı daha vardı. | Open Subtitles | ولكن بالمهمة الأخيرة كان هناك رجل آخر أمريكي لم أره من قبل. |
Daha önce hiç görmediğim bir güvenlik duvarı çıkıverdi. Her şey dondu. | Open Subtitles | لقد ظهر جدار حماية لم أره من قبل و تجمد كل شيء |
Daha önce hiç görmediğim bir program devrede. | Open Subtitles | هناك برنامج من نوع ما يعمل لم أره من قبل |
Yeni bir olgunluğa, Daha önce hiç görmediğim bir özgüven sahipti. | Open Subtitles | لقد أصبحت بالغة ، لقد كانت واثقة بنفسها بشكل لم أره من قبل |
Ama onları bulduğum gün Daha önce hiç görmediğim bir adam sokağın aşağısından beni izliyordu. | Open Subtitles | لكن، في اليوم الذي وجدتها فيه، كان هناك رجل لم أره من قبل يراقبني من آخر الطريق |
Kalça kemiğinde daha önce görmediğim bir renk değişimi var. | Open Subtitles | هناك تلوّن طفيف على عظم الحرقفة لم أره من قبل. |
Bana daha önce görmediğim bir şeyi gösterdiğini sanma çünkü cinayetlerinin her tarafında intikam arayan bir adamın işaretleri var. | Open Subtitles | لا تظن أنكِ تظهر إليّ شئ لم أره من قبل لأن سلسلتك لسفك الدماء لديها كل الإشارات لرجل يسعي للعقاب |
Bu arada bu sabah, daha önce görmediğim bir albüme rastladım. | Open Subtitles | .. بالمناسبة هذا الصباح .. وجدت ألبوم صور لم أره من قبل |
Adamı bulamadılar. Onu daha önce hiç görmemiştim. | Open Subtitles | و لم يمكنهم ايجاد الرجل أنا لم أره من قبل |