O gece Uyuyamadım ve bir şeyler yapmaya karar verdim. | TED | لم أستطع النوم في تلك الليلة، وقررت أن أفعل شيئا. |
Uyuyamadım, o yüzden çalışıp, biraz hava almaya dışarı çıktım. Yani... | Open Subtitles | لم أستطع النوم ، ولذلك خرجت للحصول على بعض الهواء والدراسة. |
İlk grevden önceki gece o kadar gergindim ki Uyuyamadım. | TED | ففي الليلة قبل اضرابنا الأول، كنت متوترة جدًا لدرجة لم أستطع النوم. |
Hayatıma girdiğin günden beri hiç uyuyamıyorum | Open Subtitles | من اليوم الذي دخلتِ فيه إلى حياتي لم أستطع النوم |
Yazılarda anneme dair bazı işaretlerin olduğunu düşündüğümden, Uyku tutmadı. | Open Subtitles | لم أستطع النوم لأنني أعتقد أنه يوجد أثر لأمي بأحد هذه المقالات |
Ancak her zaferden sonra da uyuyamıyordum çünkü gitmek için yalnızca bir yol olduğunu biliyordum, o da yenilmekti. | TED | ولكن بعد كل فوز، لم أستطع النوم حتى، لأني علمت أن هناك طريق واحد لأسلكه، وهو يتجه إلى الأسفل. |
Yıldızların tayfında büyük miktarda oksijen ve diğer elementler gördüm ve iki hafta Uyuyamadım. | TED | ثم لم أستطع النوم لمدة اسبوعين عندما شاهدت الكمية الهائلة من غاز الأوكسجين وبقية العناصر داخل أطياف النجوم |
Marketteki nine geldi, tüm gece Uyuyamadım. | Open Subtitles | الجدّة صاحبة محل البقالة جاءت، لذا لم أستطع النوم طوال الليل |
Bunu düşünmekten Uyuyamadım. | Open Subtitles | لم أستطع النوم على الإطلاق أنا فقط أفكر في الموضوع |
Dün gece Uyuyamadım. Bunun nasıl bir şey olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | لم أستطع النوم الليلة الماضية أنت تعرفين الشعور بذلك |
Dün gece Uyuyamadım ve o restorana gittim. | Open Subtitles | أنا بخير لم أستطع النوم ليلة أمس .لسبب ما، كنت حطام إذاً ماذا فعلت؟ |
Dün gece Uyuyamadım, şey şey... nereden başlayacağımı bilemiyorum. | Open Subtitles | لم أستطع النوم ليلة البارحة، اه أمم لا أعرف من أين أبدأ |
Pencerede leke varken Uyuyamadım. | Open Subtitles | لم أستطع النوم وأنا أعلم أن النافذة ملطخة |
Ama Uyuyamadım. Taksideki tuhâf olay beni rahatsız ediyordu. | Open Subtitles | لكن لم أستطع النوم موقفي بسيارة الأجرة كان يطاردني |
Dün gece çok mutluydum. Uyuyamadım. | Open Subtitles | ليلة أمس أنا كنت سعيد جداً, لم أستطع النوم |
"Bütün gece Uyuyamadım. - Uykun kaybolmuş, huzurun kaybolmuş" | Open Subtitles | لم أستطع النوم طوال الليل ، صديقي النوم مفقود ، السلام مفقود |
Gerçek olan bir şey var ki, uyuyamıyorum ve... Vay be, bu harika bir kilim. Karım bunu çok severdi. | Open Subtitles | بصراحة الأمر لم أستطع النوم هذه سجادة رائعة كانت ستحبها زوجتي |
Beni kaçırdığı geceden beri, uyuyamıyorum. | Open Subtitles | مُنذ الليلة التى قام بإختطافى فيها ، لم أستطع النوم |
Uyku tutmadı. Bir koşuya çıkayım dedim. | Open Subtitles | لم أستطع النوم وإعتقدت أنه يُمكنني أن اخرج قليلاً |
Uyku tutmadı. Bir koşuya çıkayım dedim. | Open Subtitles | لم أستطع النوم وإعتقدت أنه يُمكنني أن اخرج قليلاً |
Bir zamanlar hamileydim. Hiç uyuyamıyordum. | Open Subtitles | عندما حملت لأول مرة، لم أستطع النوم بعدها مطلقاً |
Uyuyamadığım zamanlarda bana kitap okuduğunu söylemiş miydim? | Open Subtitles | الم اخبرك من قبل انه يقرأ لي إن لم أستطع النوم |
Dün gece uyuyamadığımı biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّي لم أستطع النوم الليلة الماضية. فهل أستطعتِ أنتِ النوم؟ |
gözüme uyku girmedi. Bir kurtarma timi oluşturdum. | Open Subtitles | أنا لم أستطع النوم للحظة لهذا جمعت فريق الإنقاذ |