ويكيبيديا

    "لم أصدق ذلك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • inanamadım
        
    • inanmamıştım
        
    Ben de inanamadım. Open Subtitles لم أصدق ذلك أيضا لأنه, دعنا نواجه الأمر،
    Amcam, yeşil kart almam için benimle evleneceğini söylediğinde, buna inanamadım. Open Subtitles عندما أخبرني عمي بأنك ستتزوجني "لأتمكن من الحصول على "بطاقة شخصية أميريكية لم أصدق ذلك
    Geldiğini söylediler. İnanamadım. Open Subtitles لقد اخبروني بانكي هنا لم أصدق ذلك
    Güçlerini görene kadar ben de inanmamıştım. Open Subtitles أنا لم أصدق ذلك أيضاً حتى رأيته يستخدم قدراته
    Lezbiyen olduğunu duymuştum ama asla inanmamıştım. Open Subtitles سمعت أنها كانت سحاقية , لكني لم أصدق ذلك أبداً
    Buna inanamadım, ama biliyordum ki bana ihanet edecekti. Open Subtitles لم أصدق ذلك اللعنة , لكني عرفت انها كانت تخونني .
    Mesajını aldığım zaman kulaklarıma inanamadım. Open Subtitles عندما سمعت رسالتك الصوتيه، لم أصدق ذلك.
    En sevdiğim profesör Dr. Kittles sınıfa aynı olayla ilgili bir ödev verdiğinde inanamadım. Open Subtitles وعندما الدكتور " كيتل " معلمي المفضل كلف الفصل بمشروع لنفس الحادثة لم أصدق ذلك
    Ben de inanamadım. Open Subtitles لم أصدق ذلك بنفسي
    Gözlerime inanamadım. Az daha kalp krizi geçiriyordum. Open Subtitles لم أصدق ذلك كنت سأصاب بسكتة
    İnanamadım. Open Subtitles لم أصدق ذلك حينها
    Nathan la ilgili bişeyler duydum ve inanamadım Open Subtitles (أنا سمعتُ حول (ناثان بلارديس لم أصدق ذلك
    Biliyorum, bende inanamadım... Open Subtitles أعرف، أنا لم أصدق ذلك أيضاً ...... أنا
    24 geri döndüğü için çok heyecanlıydım, inanamadım. Open Subtitles كنتُ متحمسة جدّاً أنّ (24) سيعود، لم أصدق ذلك.
    - Evet. İlk başta inanamadım. Open Subtitles -أجل، لم أصدق ذلك في البداية .
    - Yok artık. - İnanamadım. Open Subtitles . لا - لم أصدق ذلك -
    Etikete baksana bi öğle yemeğinde söylemişlerdi ama inanmamıştım... Open Subtitles فقط انظري إلى الملصق شخص ما نشر الشائعات على الغداء لكنني لم أصدق ذلك
    İlk öğrendiğimde ben de inanmamıştım. Open Subtitles لم أصدق ذلك بنفسي عندما اكتشفت لأول مرة.
    Demek hepsi doğruydu, buna inanmamıştım. Open Subtitles ,لم أصدق ذلك أنكم من ذلك النوع
    Başaramayacağımız söylenmişti ama ben inanmamıştım. Open Subtitles لقد قيِل أننا سنفشل، ولكني لم أصدق ذلك.
    Özür dilerim. Üstad Bra'tac geleceğinizi söylemişti ama ben inanmamıştım. Open Subtitles أسف، لقد أخبرني سيدي (براتاك) أنك ستأتي، ولكنني لم أصدق ذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد