Başhemşire seçimlerinin bu sezon olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأن رئيسة متوسطة العمر كانت بهذا الفصل. |
Bahçe partisinde seyircinin olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأن حفلة الحديقة رياضة لها جمهور |
- Beyler, toplantımız olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أيها السادة، لم أعرف بأن الإحتماع من ضمن القوانين |
- Ben onun bu kadar tehlikeli olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أعرف بأن هذا سيكون خطراً جدا |
Kız arkadaşın olduğunu bilmiyordum Harv. | Open Subtitles | أنا لم أعرف بأن لديك صديقة هاري. |
Otelde arkadaşları olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأن لديه أصدقاء في الفندق |
Senin Thomas'ın Tom Baldwin olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | "ـ " آلانا "لم أعرف بأن صديقكِ " توماس " هو نفسه " توم بالدوين |
Çalışmalarınızı takip ediyorum. Sevenlerim olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أقرأ أعمالك - لم أعرف بأن لدي معجبين - |
Yetişkinler için de yapıştırmalar olduğunu bilmiyordum. Önemli değil. | Open Subtitles | لم أعرف بأن هناك ملصقات للكبار - لا بأس - |
Bonita'yla sorunlarınız olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأن هناك (مشاكل بينك وبين (بونتي |
Güzel yanın olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأن لديك جانباً جيداً |
Bebeğiniz olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأن لديك طفل |
- Özür dilerim. Arkadaşın olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | آسف، لم أعرف بأن لديك صُحبة |
Kız kardeşin olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأن لديك إبنة أخرى. |
Paris'e gitme planımızın olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأن لدينا خطط لباريس؟ |
Ama içinde bomba olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | ولكن لم أعرف بأن داخلها قنبلة |
Ben bunun olduğunu bilmiyordum, Susan! | Open Subtitles | أنا لم أعرف بأن هذا سيحدث يا (سوزان)0 |