Kuzey ve Güney Kore barbeküleri arasında fark olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم حتى بأنه يوجد فرق بين الشواء الكوري الشمالي و الكوري الجنوبي |
Bir şarkıdan başka şarkıları olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم حتى أنه كان لديهم أكثر من أغنية واحدة |
O sikik sesini telefonda duyana kadar onun defteri olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم حتى إنه كتابه حتى سمعت صوته الحقير على هاتفي |
Bir kutun olduğunu bilmiyordum bile. | Open Subtitles | هل فتحتيه؟ انا لم أعلم حتى أن لديكِ صندوقاً. |
Bir sorunun olduğundan haberim bile yoktu. | Open Subtitles | لم أعلم حتى بوجود مشكلة لديك |
Hey, burada ofis olduğunu bile bilmiyorum. Amma sıcakmış. | Open Subtitles | لم أعلم حتى بوجود مكاتب هنا، إن الجو حار هنا |
Arabadan inmiş farkında bile değildim. | Open Subtitles | لقد خرجت من السيارة وأنا لم أعلم حتى |
Birkaç saat önce çaldığını duyana kadar, burada telefon olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم حتى ان الهاتف كان هنا حتى سمعته يصدر صوتًا منذ بضع ساعات |
- Var olanları bile bilmiyordum. - Beni dinle. | Open Subtitles | ـ لم أعلم حتى بشأن تواجد رمز المنطقة ذلك ـ استمعي إلىّ |
Mayosu olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم حتى أنا لديها ثوب سباحة |
...siz beni yatağımdan dışarı sürükleyene kadar bir kurban olduğunu bile bilmiyordum! | Open Subtitles | لم أعلم حتى أنه توجد ضحية ! حتى سحبتني خارج السرير |
Zombi... Adamım, onun lanet bir ölü olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | زومبي, يارجل أنا لم أعلم حتى أنه مات |
Bu harika. Böyle bir yer olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | هذا رائع , لم أعلم حتى بأنها هنا |
Böyle mayosu olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم حتى أن لديها هذا اللباس |
Siz gözaltına almadan önce daha kim olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم حتى من كان حتى أعتقلتموني |
Döndüğünü bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم حتى أنه قد عاد. |
Çocuğunun olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم حتى أن لديك ابناء. |
Sihir yaptığını bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم حتى أنه قام بالسحر |
Bebekleri olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم حتى أن لديهم أطفالاً |
Brody'nin arabada olduğunu bilmiyordum bile. | Open Subtitles | لم أعلم حتى بأن " برودي " كان في السيارة |
Mickey diye bir amcam olduğunu bilmiyordum bile. | Open Subtitles | لم أعلم حتى بأن لديّ والد جدّ يدعى "ميكي" |
Greg ile tanıştığımda, Masiy' den haberim bile yoktu. | Open Subtitles | أنا لم أعلم حتى بشأن (مايسي) عندما قابلت (غريغ). |
Oğlumun beyzbolu sevdiğini bile bilmiyorum. | Open Subtitles | و لم أعلم حتى أن ابني يحب البيسبول. |
O telefonun faal olduğunun farkında bile değildim. | Open Subtitles | لم أعلم حتى أن ذلك الهاتف مازال يعمل.. |