Onunla yaşamak istedim, bu uzun zamandır hiç yapmadığım bir şeydi. | Open Subtitles | أردت أن أعيش معها، وهذا شئ لم أفعله منذ مدة طويلة |
Sana yıllardır yapmadığım, bir şey yapacağım. Kocama bundan nefret ettiğimi söylemiştim. | Open Subtitles | سأقوم بفعل شئ لم أفعله منذ سنوات وأخبرتي زوجي أنني لا أحبه |
yapmadığım bir şey yüzünden bir günümü daha hapishanede geçiremem. | Open Subtitles | لا يمكنني قضاء يوم آخر في السجن لأمر لم أفعله |
Seni ele vermem için uğraştılar ama yapmadım, yemin ederim. | Open Subtitles | حاولوا استخراج شيء مني عنك والذي لم أفعله أقسم لك |
Ama şunu bil ki, ...bunu merhametten yapmadım. | Open Subtitles | .. ولكن عليك أن تفهم هذا لم أفعله بدافع الشفقة |
Ne yaptığımı ve ne yapmadığımı biliyorum. - Konuş. | Open Subtitles | أنا أعرف ما الذي فعلته و ما الذي لم أفعله |
Ben de, en az onun kadar suçluyum yaptığım şeyler değil ama, yapmadığım şeyler yüzünden. | Open Subtitles | ، ليس لأجل شئ فعلته لكن لأجل ما لم أفعله |
Böyle konuşmaya devam edersen yapmadığım bir şey için hapse gireceğim. | Open Subtitles | تتحدثثين الى بهذه الطريقه وكأنى سأدخل السجن لشيىء لم أفعله |
Gerçi daha önce hiç yapmadığım bir şey aklıma gelmiyor ama. | Open Subtitles | بالطبع ، أنا لا أستطيع التفكير في أي شيء أنا لم أفعله. |
Gerçi daha önce hiç yapmadığım bir şey aklıma gelmiyor ama. | Open Subtitles | بالطبع ، أنا لا أستطيع التفكير في أي شيء أنا لم أفعله |
O gün hayatımda hiç yapmadığım bir şey yapmıştım. | Open Subtitles | فعلتُ شيئا ذلك اليوم لم أفعله أبدا في حياتي |
yapmadığım tek şey gücü tamamen kapatmak. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي لم أفعله هو إيقاف الدفع الكامل |
Bunu kullanalım. Bu çok ilginç bir teori ama yapmadığım bir şeyi itiraf edemem. | Open Subtitles | إنها نظرية مثيرة،لكنى لا أستطيع الاعتراف بشئ لم أفعله |
Hayır. Sen İtalya'dayken daha önce hiç yapmadığım bir şeyi yaptım. | Open Subtitles | لا,بينما أنتى فى ايطاليا فعلت شيئ لم أفعله من قبل |
Asla. yapmadığım bir şey için ölmeye niyetim yok. | Open Subtitles | مطلقاً , أنا لن أموت بسبب شيء لم أفعله حتي |
Özür dilerim uzun zamandır yoktum ama şimdi yirmi yıldır yapmadığım bir şey yapacağım. | Open Subtitles | أنا آسف أنني غبت عنّكِ كثيراً لكنني سوف أفعل شيئاً لم أفعله منذ عشرين سنة |
Bunu, insanı şok edici bir görüntü olmasından ve daha önce yapmadığım birşey olmasından dolayı yaptım sanırım. | Open Subtitles | فعلنا ذلك, اعتقد من أجل العبرة في ما نراه ولأنه شيء لم أفعله سابقا |
Şimdi de burada yapmadığım bir şey için yargılanıyorum. | Open Subtitles | على شيء لم أفعله لم تلاقي هذه المرأة من قبل؟ |
Ziyaretçilerin yaptığımı söylediği şeyleri yapmadım. | Open Subtitles | أيّاً يكن ما يقوله الزائرون فأنا لم أفعله. |
Ama ben ne yapmadım? Senin gibi hile yapmadımne. | Open Subtitles | لكن ما لم أفعله أبداً هو التحايل السخيف كالذي فعلته أنت. |
Geyin önde gideniyim! Belimi doğrultmadım hiç. Başka ne yapmadım biliyor musun? | Open Subtitles | أنا مَثلي تماماً ولم أكن مستقيماً في يوم ما أتعلمين ما الذي لم أفعله كذلك أبداً؟ |
Ne yaptığımı ve ne yapmadığımı biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف ما الذي فعلته و ما الذي لم أفعله |