Bunu düşünmedim. Meksika'daki temsilcimdin. | Open Subtitles | لم أفكر بالأمر لقد كنت وكيلي في (المكسيك) |
Bunu düşünmedim bile. | Open Subtitles | لم أفكر بالأمر حتى |
Muhtemelen öyle. Hiç bu açıdan bakmamıştım. | Open Subtitles | ربما كذلك , أنا فالحقيقة لم أفكر بالأمر بهذه الطريقة |
Bilmiyorum. Hiç bu açıdan düşünmedim. | Open Subtitles | لا أعلم، لم أفكر بالأمر بهذه الطريقة. |
Bunu hiç düşünmemiştim ama evet öyle oldu. | Open Subtitles | , لم أفكر بالأمر بهذه الطريقة من قبل . . لكن أجل |
Sanırım öyle. Bunu hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | أظنه كذلك، لم أفكر بالأمر من قبل |
daha önce hiç böyle bir şey düşünmemiştim. | Open Subtitles | فقط لم أفكر بالأمر مُسبقًا. |
daha önce hiç böyle bir şey düşünmemiştim. | Open Subtitles | فقط لم أفكر بالأمر مسبقًا. |
Hiç bu açıdan bakmamış... | Open Subtitles | واجب؟ أنا... أنا لم أفكر بالأمر |
Bunu hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أفكر بالأمر على هذا النحو |
Özür dilerim. Bunun hakkında hiç düşünmemiştim bile. | Open Subtitles | أسف لم أفكر بالأمر هكذا |