Nibiru'daki Kaptan'ın Seyir Defteri'nde bu şekilde tarif etmişsin. Evet efendim, detaylara boğup vaktinizi ziyan etmek istemedim. | Open Subtitles | أجل يا سيدي، لم أكن أرغب بإضاعة وقتك الثمين بالتحدث عن التفاصيل |
Evet efendim, detaylara boğup vaktinizi ziyan etmek istemedim. | Open Subtitles | أجل يا سيدي، لم أكن أرغب بإضاعة وقتك الثمين بالتحدث عن التفاصيل |
En başta bir şey söylemek istememiştim zaten. | Open Subtitles | لم أكن أرغب في قول أي شيء في المقام الآول |
Onlarla iş yapmayı en başından istememiştim zaten. | Open Subtitles | لم أكن أرغب في أن أعمل معهم في المكان الأول |
Söylemek istemezdim ama bilmelisin diye düşündüm. Yani iyiliğin için. | Open Subtitles | لم أكن أرغب أن أقول لكِ, لكن يجب أن تعلمي، لمصلحتكِ. |
Pekâlâ dinle, aslında bunu yapmak istemiyordum ama bana başka seçenek bırakmadın. | Open Subtitles | حسنٌ , لم أكن أرغب بفعل هذا ولكنك لم تتيحي لي أي بديل آخر |
Seni terk etmek istemedim. Seçme şansım yoktu. | Open Subtitles | لم أكن أرغب في هجرك، لم يكن لديّ خيار! |
Bunu sana böyle söylemek istemezdim fakat gerçeği öğrenmeyi hak ediyordun. | Open Subtitles | لم أكن أرغب أن أخبركِ بهذه الطريقة ولكن أنتِ تستحقين أن تعلمِ الحقيقة |
Sana bu şekilde söylemek istemezdim. | Open Subtitles | بالتأكيد لم أكن أرغب إخبارك بتلك الطريقة |
Eğer benim kardeşimin olsaydı, yabancıların almasını istemezdim. | Open Subtitles | إن كان ملكً لأخي، لم أكن أرغب لأحد أن يأخذه |
Şiddete başvurmak istemiyordum ama limitime ulaşmak üzereyim. | Open Subtitles | لننته من الأمر أيها الأحمق لم أكن أرغب في اللجوء إلى العنف لكني أشعر أننى بدأت أفقد شعورى |
Onun önünde ağlamak istemiyordum ama kendime de engel olamıyordum. | Open Subtitles | لم أكن أرغب في البكاء أمامه ولكن حبس الدموع كان مستحيل |
Acelece davrandığını düşünüyordum böyle yapmasını istemiyordum. | Open Subtitles | اعتقدت انها تسرعت خصيصاً لأنني لم أكن أرغب في ذلك. |