Yapılması gerekene hazır olup olmadığından emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكداً أنك مستعد لفعل ما يتوجب فعله |
Mesajımı aldığından emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكداً أنك تلقيتِ رسالتي النصيّة |
Geleceğinden emin değildim. Ama buradasın. | Open Subtitles | لم أكن متأكداً أنك آتياً لكنك هنا |
Ama çok erken ya da delice olduğunu düşünürsün diye çok emin değildim. | Open Subtitles | لكن لم أكن متأكداً أنك ستظن أن الوقت مبكر جداً -أو جنوني . |
Geleceğinden emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكداً أنك ستفعلين. |