O kadar TV röportajı arasında vaktin olacağından emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكده بأن لديكَ الوقت مع كل المقابلات التلفزيونيه |
Kapa televizyonu. Hastaneye ne yüzden gelmediğimden emin değildim ama şimdi sanırım biliyorum. | Open Subtitles | أطفئي التلفاز لم أكن متأكده لم لم أذهب للمشفى |
Polislerin kanıtları gizlediğim hakkındaki teorisini duyduğunda, buna emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكده أذا كنت سمعت نظريه الشرطه أني ورطتك بالادله |
Bizimle kalması için arayacaktım fakat rahat olur musun diye emin olamadım. | Open Subtitles | كنت سأدعوه بأن يأتي ويبقى معنا لكني لم أكن متأكده أنك ستكون مرتاح مع ذلك |
Bana söylemek istediğin birşey var mı? Uh... Kimseye söylemedim çünkü emin olamadım. | Open Subtitles | هل هناك شيء تودين إخباري به ؟ لم أخبر أحداً من قبل لاني لم أكن متأكده |
Akrep Kral olduğundan şüpheleniyordum, ama emin değildim. | Open Subtitles | و شككت في أنه الملك العقرب لكني لم أكن متأكده |
Ben ayrılmadan buraya gelmeyi başarabileceğinden emin değildim. | Open Subtitles | أتعلمين .. لم أكن متأكده بأنك ستعودين قبل أن أغادر |
Bu sabah geldi, ama sana verip vermemek konusunda emin değildim. | Open Subtitles | لقد جاء هذا الصباح ، لكنني لم أكن متأكده من أن أعطيكي إياه |
"Hint mürekkebi kullandım, ama ne tür bir kâğıt kullanmam gerektiğinden emin değildim. | Open Subtitles | استخدمت الحبر الهندي ، ولكن لم أكن متأكده ما نوع الورق أستخدم |
Kendimi mi komik duruma düşürdüğümden emin değildim ama... bir arkadaşım onlara gitmişti ve inanılmaz olduklarını söyledi. | Open Subtitles | لم أكن متأكده إذا كنت فقط أخداع نفسي أو ماذا، ولكن صديقه لي ذهبت لهم، وقالت كان لا يصدق. |
Ve birinin beni isteyeceğinden bile emin değildim. Dalga mı geçiyorsun? | Open Subtitles | و أنا لم أكن متأكده اذا أي شخص يردني |
Geleceğinden emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكده من أنك سوف تأتي. |
Bugün bunu yapabileceğimden emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكده أننى سأفعل هذا اليوم |
kendimden emin değildim. | Open Subtitles | أنا نفسى لم أكن متأكده |
Bugün geleceğinden emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكده أنك ستأتي اليوم |
Kabul edeceğinden emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكده انك ستوافق . |
Hayır, üzgünüm, sadece emin olamadım... | Open Subtitles | أجل أنا آسفة, لم أكن متأكده إذ كنت.. |
Evet, şey, Mal'ın ödeşme aramadığına emin olamadım. | Open Subtitles | نعم, حسناً, أنا لم أكن متأكده أن (مال) هنا ولن يبحث عن نوع من استرداد الحقوق |
Sen misin emin olamadım. | Open Subtitles | لم أكن متأكده أنها أنتِ |