Aslında hiçbir şey, efendim. Onunla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | ليس تماماً سيّدي حقيقةً لم ألتقي بها أبداً |
Bunlar tanıdığım 11 tanesi ama senden tavsiye istiyorum. Mesela kimyacınızla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | هؤلاء هم الـ11 شخصاً الذين أعرفهم، ولكن أُفضل أن تُضيف لها، كمثال لم ألتقي كيمائيكم |
Bu işte birçok gençle tanıştım, ama senin gibisini hiç görmedim. | Open Subtitles | لقد قابلت العديد من الفتيان, ولكنى لم ألتقي بأحداً مثلك. |
Sizi daha önce hiç görmedim. | Open Subtitles | لكني لم ألتقي بكم من قبل أيها الناس |
Yemin ederim, onunla hiç karşılaşmadım bile. | Open Subtitles | أقسم أنا حتى لم ألتقي به |
Hayır, Charlie, hiç karşılaşmadım. | Open Subtitles | لا يا شارلي لم ألتقي بها أبدا |
Biyolojik annemi de hiç tanımadım. | Open Subtitles | و لم ألتقي أبداً بأمي البيولوجية |
Daha önce bir çizgi filmciyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | أنا لم ألتقي برسام للشخصيات الكرتونية من قبل. |
Kendini bir sanatçı, zanaatkar olarak görüyor ama onunla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | يعتبرُ نفسهُ فناناً حِرَفيّ لكن لم ألتقي بهِ من قبل، لم أرغب في ذلك ابداً |
Onunla hiç tanışmadım ama babasını iyi tanırım gözlerinde nefret görmedim ama üzüntü ve çaresizlik gördüm. | Open Subtitles | لم ألتقي به من قبل لكنيأعرفوالده... وليست الكراهية هي مَن رأيتها في عيناه ولكناليأسوالحزن... |
Size dedim, ben o adamla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | أخبرتكَ, أنني لم ألتقي بذلك الرجل أصلاً |
Hayır, aslında ikisiyle de hiç tanışmadım. | Open Subtitles | كلا في الواقع لم ألتقي أي منهما |
Annesi Tim'in eski bir arkadaşıydı ama ikisiyle de hiç tanışmadım. | Open Subtitles | كانت والدتها من أصدقاء (تيم) لكنّي لم ألتقي أي من والديها |
Bak bence karıştırıyorsun ahbap. Ben seni daha önce hiç görmedim ki. | Open Subtitles | أنظر، أنا لم ألتقي بك في حياتي |
Onu hiç görmedim. Fakat evini bana bırakmış. | Open Subtitles | لم ألتقي بها أبداً لكنها تركت لي منزلها |
Hayır. Onu hiç görmedim. | Open Subtitles | لا, أنا لم ألتقي به في الحقيقية |
Tabii. Onunla daha önce hiç karşılaşmadım. | Open Subtitles | بالتأكيد , لم ألتقي به من قبل |
Daha önce hiç karşılaşmadım öylesiyle. | Open Subtitles | لم ألتقي ابدا بشخص بريء. |
Onunla hiç karşılaşmadım. | Open Subtitles | لم ألتقي معها مطلقاً |
Biyolojik annemi de hiç tanımadım. | Open Subtitles | و لم ألتقي أبداً بأمي البيولوجية |
Babaannem kimyagermiş. Toronto'da Banting Enstitüsü'nde çalışmış, 44 yaşında mide kanserinden öldü. Babaannemi hiç tanımadım, ama ismini taşıyorum - tümüyle aynı, Eva Vertes - Bilime olan tutkusunu da taşıdığımı düşünmek hoşuma gidiyor. | TED | كانت جدتي مختصه بالكيمياء. وعملت في معهد "بانتنج" في تورنتو. وقد توفيت بعمر 44 من سرطان المعده. لم ألتقي بها قط، لكنّي أحمل اسمها - حرفيّاً، إيفا فيرتز - ويسرني أن أفكر أني أحمل شغفها بالعلم أيضاً. |
Ailemi hiç tanımadım. | Open Subtitles | أنا لم ألتقي بوالدي. |
Onu gerçekten kurtarmak isteyen biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | لكنني لم ألتقي كثيراً بأشخاص يريدون في الحقيقة إنقاذه |