Eee tabiyiki senin partine Davet edilmedim . | Open Subtitles | من الواضح أنك لم تدعوني إلى حفلتك |
Bu sefer neye Davet edilmedim? | Open Subtitles | على ماذا لم تدعوني هذه المرة؟ |
Benim söylemeye çalışıtığım da bu, ama siz çocuklar hepimiz tuvaletteyken bunu söylememe izin vermediniz! | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول أن أقوله لكن يا رفاق لم تدعوني اتحدث بينما كنا جميعا في الخزانه |
Yemeği yapmama izin vermediniz bari bulaşıkları yıkayayım. | Open Subtitles | لم تدعوني أطبخ على الأقل دعوني أنظف |
Eğer işimi bitirmeme izin vermezseniz hepiniz öleceksiniz! | Open Subtitles | واذا لم تدعوني انهي عملي فجميعكم ستموتون |
Eğer bunu yapmama izin vermezseniz bir çok insan ölecek. | Open Subtitles | الكثير من الناس سيموتون إن لم تدعوني أفعل ذلك |
Beni davet etmediniz ben de baskın yaptım! | Open Subtitles | انت لم تدعوني و هذا حطم قلبي |
O dinlenme odasındaydı ve siz o yüzden girip sodamı almama izin vermediniz. | Open Subtitles | إنه في غرفة الإستراحة ولهذا يا رفاق لم تدعوني أحضر "الصودا" خاصتي |
Hayır, hayır, hayır. Bir dakika durun. Hikayemi bitirmeme izin vermediniz. | Open Subtitles | -كلا إنتظر لم تدعوني أكمل قصتي السابقة |
Gitmeme izin vermezseniz arabayı havaya uçururum. | Open Subtitles | إذا لم تدعوني أذهب سأفجّر السيارة |
Beni yolculuğunuza davet etmediniz ki! | Open Subtitles | أنت لم تدعوني لرحلة الطريق. |