ويكيبيديا

    "لم ترغب في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • istemedi
        
    • istemiyorsan
        
    • istemiyordun
        
    • istemediğini
        
    Sizinle üst üste iki akşam takılmak istemedi. Çok çok özür dilerim. Open Subtitles حسناً, لم ترغب في قضاء ليلتين متتاليتين معكما, أنا آسف
    Eyalet polisi, siz gelene kadar kimsenin yaklaşmasını istemedi. Open Subtitles شرطة الولاية لم ترغب في أن يقترب منها أحد قبل أن تأتوا أنتم
    Eğer istemiyorsan, ajanlarımdan sana sokağa kadar eşlik etmelerini isteyeceğim. Open Subtitles وإن لم ترغب في ذلك فيجب أن أطلب من عملائي
    O kadar sık yapmak istemiyorsan ona bir hediye almaya ne dersin? Open Subtitles إن لم ترغب في فعله بهذا الكم لم لا تجلب لها شيئًا؟
    Madem onu evlat edinmek istemiyordun, ne diye tüm bu testleri yaptırtırdın bana? Open Subtitles لو لم ترغب في تبنيه، لما تركتني أخضع لكل تلك الفحوصات؟
    Bir süre sonra aslında beni görmek istemediğini anladım. Open Subtitles لأكتشف شيئاَ فشيئاَ أنها لم ترغب في مجيئي
    Stephanie gibi insanlara ulaşmaya çalıştım, ama bu filme katılmak istemedi. Open Subtitles حاولت الوصول إلى الناس مثل ستيفاني، لكنها لم ترغب في المشاركة في هذا الفيلم.
    Ne zaman parası olsa seninle ilgili hiçbir şey istemedi. Open Subtitles عندما كانت تمتلك المال، لم ترغب في معرفتِك.
    Ona gitmesini söyledim ama o gitmek istemedi. Open Subtitles قلت له أن يذهب، وقال انه لم ترغب في ذلك.
    Ona gitmesini söyledim ama o gitmek istemedi. Open Subtitles قلت له أن يذهب، وقال انه لم ترغب في ذلك.
    O, bir milyon hayran istemedi. O sadece bir tane istedi. Open Subtitles إنها لم ترغب في مليون معجب وإنما أرادت واحداً فحسب
    İstemiyorsan Cliffside'a gitmek zorunda değilsin. Open Subtitles أنت لست مضطر للذهاب لكلف سايد إذا لم ترغب في ذلك
    Hayatım, ilaç içmek istemiyorsan seni zorlayamayız. Open Subtitles حبيبي ، لن نجبرك إن لم ترغب في تناول العقار
    Kampanyaya yardım etmek istemiyorsan söyle. Open Subtitles إن لم ترغب في مساعدتي في حملة التبرع، قل هذا فحسب
    İstemiyorsan oturmak zorunda değilsin. Open Subtitles ـ لا يتوجب عليك الجلوس إن لم ترغب في ذلك
    İstemiyorsan bana anlatmak zorunda değilsin. Open Subtitles انصت، لا يجب عليك الحديث بهذا الشأن إذا لم ترغب في هذا، حقاً
    Bana benzemek istemiyordun, değil mi? Open Subtitles لم ترغب في أن تتحوّل مثلي.. هه؟
    Ona karşı kaybetmek istemiyordun. Open Subtitles بل لأنّكَ لم ترغب في الخسارة ضدّه.
    Belki sen bilmek istemiyordun. Open Subtitles ربما لم ترغب في أن تعرف
    Gerçekten. Artık seni öldürmek istemediğini söyledi ve ona inanmak istiyorum. Open Subtitles قالت إنها لم ترغب في قتلك بعد الآن و أردت أن اصدقها
    Daha fazla çocuğa babalık yapmak istemediğini sanıyordum. Open Subtitles اعتقد انك لم ترغب في ان . تصبح أباً لإي من الابناء بعد الآن
    Ev arkadaşlarını niçin görmek istemediğini bilmiyorum... Open Subtitles لا أدري! ربما لم ترغب في أن ترى جيرانها من الشقة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد