Bu şekilde olmamasını dilerdim. Olman gerektiği şekilde uyanmadın. | Open Subtitles | تمنيت لو لم يكن الأمر هكذا لكنك لم تستيقظ كما يجب عليك أن تكون |
Doktor geldiği zaman uyanmadın bile. | Open Subtitles | لم تستيقظ حتى عندما جاء الطبيب |
Bu bir cevap değil. uyanmazsan ne olur? | Open Subtitles | هذه ليست إجابة, إذا لم تستيقظ ما الذي سيحدث ؟ |
Sonra uyanırsın çünkü eğer uyanmazsan o hayali hayatta tutmaya çalışırsan bu seni yok eder! | Open Subtitles | ،وبعدها ،وبعدها ستستيقظ، لأنك إن لم تستيقظ فمحاولة الحفاظ على هذا الحلم ستدمرك |
Hala uyanmadı ama seni, onu görmeye götürebilirim. | Open Subtitles | لم تستيقظ بعد، لكن بوسعي أن آصطحبكِ لتريها لو أردتِ وماذا بشأن ذاكرتها؟ |
Annem uyanmıyor. Pusuya yatmışsın. | Open Subtitles | أمي لم تستيقظ. أنت تسترق النظر. |
-Neden uyanık değil? | Open Subtitles | حسناً , لماذا لم تستيقظ ؟ |
Tijuana'da çıplak uyanmadın. | Open Subtitles | أنت لم تستيقظ عاريا فى تايوان |
! uyanmazsan bir ezik olarak öleceksin! | Open Subtitles | إذا لم تستيقظ فإنك ستموت كخاسر |
uyanmazsan kalıcı olur. | Open Subtitles | إلا إذا لم تستيقظ منه... سوف يصير دائماً وقتها! |
Kaulder şimdi uyanmazsan ikimiz de öleceğiz. | Open Subtitles | كولدر), إذا لم تستيقظ الآن) سنموت كلانا |
Kaulder eğer hemen uyanmazsan, ikimiz de öleceğiz. | Open Subtitles | (كولدر), إذا لم تستيقظ الآن سنموت كلانا |
Uyandığımda onu kaldırmaya çalıştım ama uyanmadı. | Open Subtitles | عندما استيقظت, حاولت أن أوقظها ولكنها لم تستيقظ |
Onu duşun altına sokarak uyandırmaya çalıştım ama uyanmadı. | Open Subtitles | حاولت أن أوقظها عبر وضعها تحت الماء, ولكنها لم تستيقظ |
Bu sabah uyanmıyor. | Open Subtitles | أنها لم تستيقظ اليوم |
Baba, bu kadın uyanmıyor. | Open Subtitles | ابي هذه المرأة لم تستيقظ |