Bir saattir buradayım ve bana işime yarayabilecek hiçbir şey vermedin. | Open Subtitles | أنا هنا منذ ساعة وأنت لم تعطيني شيئًا واحدًا بوسعي إستخدامه |
vermedin! - Evet, verdim! Ne yapmaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | ماذا انت لم تعطيني شيئا بلى لقد اعطيتك إياها ماذا الذي تحاول ان تسحبه مني ؟ |
Neden sadece parayı vermedin? Bana ev almaya mecbur muydun? | Open Subtitles | لماذا لم تعطيني النقود بدلا من شراء المنزل |
Adada başka biri var ve silahı bana vermezsen ikimiz de öldürecek. | Open Subtitles | هناك شخص ما في الجزيره وسيقتلوننا نحن الإثنين إذا لم تعطيني السلاح. |
vermezsen, muhbir olduğunu yayarım. | Open Subtitles | إن لم تعطيني إياها ,سأنشر الخبر بأنك واشٍ |
Ancak adamlar bana işimi yapmam için şans vermediğini görünce yalan söyleyip beni geri gönderdiler. | Open Subtitles | لكن الرجال كذب وأرسلت لي مرة أخرى عندما أدركوا أنك لم تعطيني فرصة للقيام أشيائي. |
Kaderim şansımı beklememe izin vermedi, şansım da bana yeteri kadar kader vermedi. | Open Subtitles | ايماني لم يسمح لي بالانتظار لحلول فرصة و الفرصة لم تعطيني ايماناً كافياً |
Ayrıca söylememe şans da vermediniz. Yatağın sizinki olduğunu sandınız. | Open Subtitles | بجانب، أنت لم تعطيني الفرصة لقد أفترضت أن الفراشك يخصك |
Bana senin hakkında sevecen düşünmek için pek şans vermiyorsun, baba. | Open Subtitles | لم تعطيني حقاً فرصة لأفكر فيك بعمق, يا ابي |
Sen bana şans vermedin ben de kendi şansımı yarattım | Open Subtitles | أنتي لم تعطيني الفرصة لذلك حصلت عليها بنفسي |
Senin için, Teddy, yıllar boyu ama sen bana hiçbir işaret vermedin. | Open Subtitles | لكي يا تيدي لسنوات ولكنك لم تعطيني اي شيء |
- Bana lanet olası tek bir işaret vermedin. - Seni aptal. | Open Subtitles | لم تعطيني أبدا اشاره واحده لعينه انت احمق |
Ve sen bana Tehlike Çanları'na katılma konusunda doğru düzgün bir cevap vermedin. | Open Subtitles | وانت لم تعطيني جوابا واضحا حول متى يمكنني ان انضم للترابلتونز |
Bana pek seçme şansı vermedin değil mi? | Open Subtitles | نعم، حسناً، لم تعطيني الكثير من الخيارات الآن اليس كذلك؟ |
132 saattir oradasın, ve bu zamana kadar bana hiç bir şey vermedin. | Open Subtitles | ، أنت متواجد هناك لـ 132 ساعة . والى الأن ، أنت لم تعطيني شيئاً |
Uzun zamandır bana bir neden vermedin. | Open Subtitles | لم تعطيني سبباً واحداً للثقة منذ وقت طويل |
Bu on gün boyunca bana ilaç vermezsen, bunu sana kanıtlayabilirim. | Open Subtitles | ان لم تعطيني أدوية .لمدة 10 أيام سأثبت لك ذلك |
Seni içeri tıkmayacağım, ama bana bir kurabiye vermezsen tıkarım! | Open Subtitles | لن أقبض عليكِ ولكني سأفعل إذا لم تعطيني بسكويتة |
Doğum kontrol haplarımı vermezsen kolunu kıracağım. | Open Subtitles | غلطة فادحة, إن لم تعطيني حبوب منع الحمل فلسوف أكسر ذراعك |
Bana filmi senin vermediğini söyledim anneme. | Open Subtitles | لقد أخبرت أمي أنك لم تعطيني الفيلم. |