Bir anlamı yoktu ve sadece bir saniye sürdü ve bundan çok rahatsızım. | Open Subtitles | لم تعني شيئاً و دامت لثواني و أنا أشمئز من الأمر |
Kızlar sana anlatıp anlatmamamda kararsızdılar çünkü sadece bir öpücüktü ve hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | و الفتيات لم يعرفن إن كان علي أن أخبرك لأنها كانت مجرد قبلة و لم تعني شيئا |
Çünkü hiçbir anlamı yoktu! Evlenmeden önce ekinlerini ekiyordu o kadar. Seni seviyor, bunu biliyorsun. | Open Subtitles | لأنها لم تعني أي شيء ، لقد كان يعبث قبل الزواج ، إنه يحبك ، أنتِ تعرفين هذا |
Sana da bir şey ifade etmiyor Ben öldüğünü sana söyleyen kadar. | Open Subtitles | هي لم تعني شيء لك ايضاً حتى اخبرتك بانها ماتت |
Çünkü hiçbir... hiçbir şey ifade etmedi. Yani ben onu öpmedim. | Open Subtitles | لأنها لم تعني أية شيء, أعني, لم أردَّ قُبلتها. |
-Bana da pek anlamlı gelmedi. | Open Subtitles | - لم تعني شيئًا إليّ أيضًا . |
Kendin de söyledin, sen ve ben seks yaptığımızda anlam ifade etmiyordu. | Open Subtitles | ولو أنت فعلتها مع ترينا ، واضح أنه ليس كذلك أنت قلت هذا بنفسك: عندما فعلناها أنا وانت ، لم تعني شيئاً |
Ama bilgisayar bunu demek istemedi. Harf harfine "saklandı" demek istedi! | Open Subtitles | لكن كما ترين، لم تعني آمنين بل عنت، عنت حرفيا .. |
Tek bir geceydi. Hiç anlamı yoktu. | Open Subtitles | كلا كانت ليلة واخدة لم تعني شيئاَ |
Ama hiç bir anlamı yoktu ve devamı da yok. | Open Subtitles | ولكنها لم تعني شيء ويجب أن تتخطّى ذلك |
Yemin ederim hiç bir anlamı yoktu! | Open Subtitles | لم تعني شيئا على الاطلاق. أقسم |
Ama yemin ederim hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | ولكنّها لم تعني شيئاً بالنسبة لي |
Çok uzun zaman önce. Hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | منذ زمن بعيد لم تعني أي شيء |
Yemin ederim, benim için hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | اقسم,لم تعني شيئا لي |
Notta tam olarak ne yazıyor bilmiyorum fakat sana şunu söyleyeyim, o kız benim için hiçbir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | لا أعرف ما الذي حوته الرسالة بالضبط لكنني أؤكد لكي بأنّ تلكّ الفتاة لم تعني لي شيئاً على الإطلاق |
Benim için bir şey ifade etmiyor, yemin ederim! | Open Subtitles | اقسم لكي.. انها لم تعني لي شيئاً |
- Sana hiç bi şey ifade etmiyor ! | Open Subtitles | هي لم تعني شيء لك |
Sana söylemedim çünkü sanırım hiçbir şey ifade etmedi. | Open Subtitles | لا أعلم, أظن لأني لم اخبرك لأنها... لم تعني شيئاً. |
Andover cinayeti, önceleri ona hiçbir şey ifade etmedi. | Open Subtitles | جريمة (أندوفر) لم تعني له شيئاً في البداية |
- Genel bir çamaşırhanede mi? - Bana da pek anlamlı gelmedi. | Open Subtitles | - لم تعني شيئًا إليّ أيضًا . |
Jeoloji ve matematik lisansı onlar için bir anlam ifade etmiyordu. | Open Subtitles | درجاتها في الجيولوجيا و الرياضيات لم تعني الكثير لهم. |
Ödüller ve methiyelerle dolu bir hayat, büyük oğlu Chin Ho'nun polis akademisine .kayıt edildiği zaman hissettiği gururuyla karşılaştırıldığında onun için bir anlam ifade etmiyordu. | Open Subtitles | ان حياته المليئة بالثناء والجوائز لم تعني له شئ مقارنة بالفخر الذي شعر به عندما ابنه البكر |
- Nina. Belki öyle demek istemedi. Belki de bunu düşünmek için zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | ربما لم تعني ما قالته ربما تحتاج وقتاً لتفكر , أتفهمين ؟ |