ويكيبيديا

    "لم تكن فقط" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sadece
        
    • değildi
        
    Bana gelince, bu sadece yüzleşmek zorunda kaldığım saldırılarla ilgili değildi. TED بالنسبة لي، لم تكن فقط حول هذه الهجمات التي كنت أواجهها.
    Ama birilerinin masrafı sadece kongre ve odadan ibaret değil. Open Subtitles لكن مصاريف بعض الناس لم تكن فقط الحجرة في المؤتمر
    - Donanma giysilerine benzemiyor. - sadece donanma subayı değil. Open Subtitles ـ ليس بلباس البحرية ـ لم تكن فقط قائدة بحرية
    Ancak iş arkadaşlarının kafasını karıştıran şey sadece Miguel'in yasının gücü değildi, süresiydi. TED لكن لم تكن فقط حدة حزن ميغيل التي حيّرت أصحاب عمله، كانت الفترة الزمنية.
    Şimdi 1960'lara geri dönelim, Afrika sadece kendini beslemiyor, ... ...ayrıca yiyecek ihraç ediyordu. TED الآن ، و بالعودة للستينيات، إفريقيا ، لم تكن فقط تغذي نفسها ، بل كانت أيضا تصدر الغذاء.
    Kamplar sadece bir terör enstrümanı değil aynı zamanda savaş sanayiinin önemli bir bileşeniydi. Open Subtitles المعسكرات لم تكن فقط أداة لأرهاب الخصوم بل شكلت ترساً مهماً فى أداة الأنتاج الحربى
    Bu sadece Weeble ile alakalı değil di, Weeble Oyun Bahçesi... Open Subtitles لم تكن فقط لعبة الويبل ولكن كان بيت اللعب ايضا
    Çok gecikmeden, bu teorilerde sadece stringler değil, daha büyük bazı nesnelerin de mevcut olduğu düşünüldü. Open Subtitles أن هناك أشياء عاشت فى هذه النظريات, التى لم تكن فقط خيوط,بل كانت أيضاً اكبر من ذلك.
    sadece Isabel değildi. Open Subtitles لم تكن فقط ازابيل انا كنت ارى اشياء ايضا
    Çete üyeleri bir yere girdiklerinde sadece mücevherleri çalmıyorlardı. Open Subtitles العصابة لم تكن فقط تسرق الجواهر عندما أخترقت شقتك
    sadece içki içme değil kendini yeniden keşfetme fırsatıydı. Open Subtitles لم تكن فقط للشراب, بل كانت فرصة لأعادة إكتشاف نفسك
    Fakatortalığıalevlendiren sadece Linda'nın ifadesi değildi. Open Subtitles لكن ، لم تكن فقط شهادة ليندا التي أحدثت مشكلة
    Amacın sadece araştırma olmadığını anlamak oldukça şok edici olmuş olmalı. Open Subtitles لابدّ أنّه لصدمة حقيقية عندما أدركت أنّها لم تكن فقط تدرس ذلك العالم
    Ama bu okul sadece dedikoducu değildi. Open Subtitles لكن هذه المدرسة لم تكن فقط وضيعه و ثرثاره.
    Gidip baktığımda Coniine şişesi yerinde değildi ve neredeyse boşalmıştı. Open Subtitles لذا ذهبت لألقاء نظره ورأيت زجاجة الكونيوم لم تكن فقط خارج مكانها بل وفارغه أيضاً
    Yani hırsızlığın sadece önceden planlanmış değildi ayrıca planda film ve yemek de vardı? Open Subtitles إذا سرقتك لم تكن فقط متعمدة ولكنها في الواقع تطلبت منك غداء وفلما؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد