Her 10 snapper balığından 9 tanesi snapper balığı değildi. | TED | سمك الحمرة، 9 من 10 أسماك الحمرة لم تكن كذلك. |
Senden ayrılan kızdı, bu da demek oluyor ki, aradığın kız o değildi. | Open Subtitles | لقد كانت الفتاة التي قطعت علاقتها بك, ماذا تقصد بأنها لم تكن كذلك |
Geriye dönüp baktığımda, o an değildi. | TED | لكن عند تذكر ما حدث، أُدرك أنها لم تكن كذلك. |
Eğer değilse, sana hayatının ne kadar kötü olduğunu hatırlatır. | Open Subtitles | ولو لم تكن كذلك فإنها ستذكركِ كم هي حياتكِ سيئه |
Evetse, bunu alalım. Ama değilse veya emin değilsek, o zaman onu kenara koyalım. | TED | لكن إن لم تكن كذلك أو لم نكن متأكدين عندها فلنضعها جانباً. |
Tıpkı onun gibi biri olmanı ümit ettim ama öyle olmadı. | Open Subtitles | توقّعت بأن تكون مثله تماما لكنّك لم تكن كذلك |
Birazcık anti sosyal çünkü öyle olmasaydı, sizden sonra sıra kapı komşunuza gelirdi... | Open Subtitles | إنها غير اجتماعية قليلاً لأنها إن لم تكن كذلك فستحدث لكم قريباً |
Rüya gördüğünü zannetti, fakat rüya değildi. | TED | وكانت تظن أنها في حلم ، ولكنها لم تكن كذلك. |
1.54 boyundaydı ve filmleri o kadar uzun değildi. | TED | كانت طويلة القامة لكن أفلامها لم تكن كذلك. |
Ben orada okurken öyle değildi, general. | Open Subtitles | لم تكن كذلك عندما كنت أدرس بها أيها اللواء |
Ucuz bir geceymiş gibi konuşuyorsun ama değildi, klas bir geceydi. | Open Subtitles | أنت تتصرّف كأنها كانت ليلة رخيصة ولكنها لم تكن كذلك كانت راقية |
Başlangıçta bir şok olduğunu düşünmüştüm ama değildi. | Open Subtitles | في البداية ظننتها مجرد صدمة لكن لم تكن كذلك |
Onu tanıyor muydun? Böyle değildi! Yapma! | Open Subtitles | لم تكن كذلك, هيا أنت تعرف, لقد كنت في هذا الأمر منذ البداية |
Evet! Benim değilse, aldığım lastikleri geri ver. | Open Subtitles | غن لم تكن كذلك أعيدي إلي الإطارات التي وضعتها في السيارة |
değilse bile, acil numaralar diye bir şey var, değil mi? | Open Subtitles | واذا لم تكن كذلك, يوجد أرقام طوارىء ,أليس كذلك؟ |
Ama eğer değilse, barodan ihracını talep edeceğiz. | Open Subtitles | وإذا لم تكن كذلك فسنقوم بعمل جلسة إبعاد لك |
Ben bilmiyorum, eğer mesele buysa bilmeniz gerekir, eğer değilse de o zaman gerçekten ne olduğunu öğrenmemiz gerekiyor demektir. | Open Subtitles | حسنًا ، لا أعلم ولكن إن كانت هذه القضية ، فيجب أن تعلمي وإن لم تكن كذلك ، فيجب علينا معرفة ما حدث |
Eğer değilse... beni kanıtları yok etmek için kullandıysan, bu beni cinayete suç ortağı yapar. | Open Subtitles | ..إن لم تكن كذلك إذاً فأنت قمت باستغلالي لتدمير الأدلة مما يجعلني شريكاً في القتل |
Tıpkı onun gibi biri olmanı ümit ettim ama öyle olmadı. | Open Subtitles | توقّعت بأنّ تكون مثله تماما لكنّك لم تكن كذلك |
Eğer öyle olmasaydı, Doğu yakası zencileriyle uğraşır mıydım? | Open Subtitles | إن لم تكن كذلك ، هل تظن أني ادفع لزنوج الجانب الشرقي مقابل لا شيئ ؟ |
-Hiçbiri değilsen nesin Kayıp bir turist mi? | Open Subtitles | لا إن لم تكن كذلك .. فهل أنت سائح فقد طريقه ؟ |
Öyle olmamış olsaydı dediğin doğru. Ama öyle değil. | Open Subtitles | لو لم تكن كذلك ستكون على حق، ولكن لهذه ليست مشكلة. |