| Bunu ilk çalışmaya başladığımda tüm bu "kutsanmışlık" fikri bugün olduğu gibi değildi. | TED | حين بدأت لأفهم ذلك، الفكرة الكاملة لكونك "مُنعم" لم تكن كما هي اليوم. |
| Mezar taşlarının üzerindeki yazılar bildiklerim gibi değildi. | Open Subtitles | النقوش الموجودة على القبور لم تكن كما كنت أعرفها |
| O ölene kadar her şey aynı değildi. | Open Subtitles | أشياء لم تكن كما كانت منذ أن مات |
| Portland sizsiz aynı değildi. | Open Subtitles | بورتلاند لم تكن كما كانت بدونكم. |
| Au-Prince limanının 2009 haritası olabileceği harita gibi değil, yani California haritası gibi değil. | TED | هذه خارطة بورت أو برينس في نهاية عام 2009 لم تكن كما يمكن أن تكون، ليست جيدة مثل خارطة كالفورنيا. |
| O Noel'den sonra hiçbir zaman eskisi gibi olmadı. | Open Subtitles | حسناً، لم تكن كما كانت بعد عيد الميلاد المجيد |
| Tamam, bak, planladığım gibi gitmedi biliyorum, ama şu ödül törenindeki konuşma için hazırlanıyorum, ve bana güven... her şeyi anlatacağım: | Open Subtitles | حسناً , انظري , أعرف أنها لم تكن كما خططت لها لكنني أعمل في الخطاب للوليمة و ثقي بي |
| Etmem lazımdı. Şirket beklediğim gibi çıkmadı. | Open Subtitles | اضطررت لذلك, الشركة لم تكن كما ظننته عنها |
| Parti istediğiniz gibi olmadığı için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا أسفة أن الحفلة لم تكن كما تريدين |
| Beklediğim gibi değildi. | TED | لم تكن كما توقعتها. |
| Düşündüğüm gibi değildi. | Open Subtitles | لم تكن كما كنت اعتقد |
| Pek planlandığı gibi değildi. | Open Subtitles | لم تكن كما خططت لها بالضبط |
| Her şeyi öğrendiğinden beri, hiç bir şey eskisi gibi değil beni sadece... tolere ediyor. | Open Subtitles | أنت تعرف أن الأمور بيننا لم تكن كما كانت منذ اكتشف هو فقط .. يتعامل معي بتسامح |
| Hollywood hiç de düşündüğüm gibi değil. | Open Subtitles | اتضح أن هوليوود لم تكن كما توقعت |
| 30 yıl önce bir tatil rezervasyonu yapmıştım ama sonra sevgilimle kulübeye gittim sonrasında hayatım bir daha eskisi gibi olmadı. | Open Subtitles | ترى حجزت تلك العطلة منذ ثلاثين عام، وبعدها أخذت فتاة لكوخ وحياتي لم تكن كما هي منذ ذلك الوقت |
| İyileşir iyileşmez Ray'la tekrar takıldık ama eskisi gibi olmadı. | Open Subtitles | انا وراي حاولنا التسكع بعد ان تحسنت , ولكن الامور لم تكن كما كانت |
| İşler planlandığı gibi gitmedi ama iyi olacağım. | Open Subtitles | الاشياء لم تكن كما خططت ايضاً لكن سأكون بخير ايضاً |
| İşler planlandığı gibi gitmedi ama iyi olacağım. | Open Subtitles | الاشياء لم تكن كما خططت لكن سأكون بخير |
| Rakamlar beklediğimiz gibi çıkmadı. | Open Subtitles | حسناً، أرقام البارحة لم تكن كما توقعنا |
| Mikey'nin çıplak piliçler görme planı, umduğumuz gibi çıkmadı. | Open Subtitles | خطة (مايكي) لرؤية فتيات عراة لم تكن كما توقعت |
| Umduğunuz gibi olmadığı için üzgünüm Bay Poole. | Open Subtitles | (سيد (بول انا اسفة انها لم تكن كما تمنيت |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 