İnan veya inanma Benim bir ilgim yoktu. | Open Subtitles | بحق ماهو عزيز بيننا لم تكن لي صلة بما حدث لكن حقيقة حضورك إلى هنا لتسألني عنها يثير فضولي |
Tamam. Şimdi sorularımı cevaplıyorsun, kasıt yoktu. | Open Subtitles | حسناً, الآن أنتَ تجيب أسئلة لم تكن لي النية لأسألها |
Alınma ama 15 yıl boyunca bir annem yoktu şimdiden sonra olmasa da olur. | Open Subtitles | بلا إهانة، لم تكن لي أم لـ15 عاماً ولا أحتاج واحدة الآن |
Ewe kültürüme dair duyduğum kıvanca, Kara Yıldızlar ve Gana yemeklerine olan sevgime rağmen, Benim Gana Cumhuriyeti ile belirgin hiçbir bağım olmadı. | TED | على الرغم فخورة بكوني من ثقافة إيو، والنجوم السود، و حبي للطعام الغيني، لم تكن لي علاقة أبدا مع جمهورية غانا، بالمطلق. |
O zaman tuvaletim yoktu. Beş dakikalığına tut. | Open Subtitles | حسنًا ، أنا آسف لم تكن لي حاجة للحمام آنذاك |
Onunla bir ilgim yoktu. | Open Subtitles | ـ لم تكن لي علاقة بذلك الإعلان ـ لا، بالطبع |
Büyük'e aslında Benim rahatsız olduğumu söyleyecek cesaretim yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لي الجرأه لأخبر "بيغ" انه كان يزعجني |
Tom, bu evde yaşarken de olan bitenden haberim yoktu. | Open Subtitles | " توم " لم تكن لي فكرة حينما عشت هنا |
Onunla aramızda seks ilişkisi yoktu ve onu ben öldürmedim. | Open Subtitles | لم تكن لي علاقة حميمة معه، ولم أقتله. |
Bunun için yapacak bir şeyim yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لي صلة بذلك |
Senin yaşındayken hiç örnek alacağım biri yoktu. | Open Subtitles | ...لمّا كنت بسنك لم تكن لي عبرة |
Bir ilişkim yoktu! Sorunlarını öyle çözen Hutch'tı. | Open Subtitles | لم تكن لي علاقة غرامية، تلك كانت طريقة تعامل (هاتش) مع مشاكله. |
Benim Michael Kennedy ile çalışmaya niyetim yoktu. | Open Subtitles | وأنا لم تكن لي نية بتعيين مايكل كينيدي) مطلقا) |
Hayır, hiçbir ilgim yoktu. | Open Subtitles | كلا، لم تكن لي علاقة |
Başka şansım yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لي خيارات كثيرة |
- İkinizin bir araya gelmesinde Benim hiçbir payım yok. | Open Subtitles | أمي - لم تكن لي أي علاقة - بالجمع بينكما |
Seni salak. O araba Benim değildi. O araba 16 yaşına bastığında senin olacaktı. | Open Subtitles | أيها الأحمق، تلك السيارة لم تكن لي كانت لتصبح سيارتك عندما تبلغ الـ 16 |
Dinle, birlikte olmamız ihtimaliye söylüyorum, ...bilmeni isterim ki, içine girdiğin bu oyun Benim fikrim değildi. | Open Subtitles | اسمعي، لو انتهى الأمر بنا سويّاً فإنني أريد أن أخبرك بأنّ فكرة خداعكِ لم تكن لي |
Evet, memur bey ama yemin ederim ki o havayi fişekler Benim değildi. | Open Subtitles | نعم, أيها الضابط, ولكنني أقسم، تلك الألعاب النارية لم تكن لي. |
Bu Benim cinayetlerle bir ilgim olmadığını kanıtlar. | Open Subtitles | .هذا يثبت انه لم تكن لي علاقة بجرائم القتل |