| - Soul'ü. Bu da işe yaramadı. Tezgahtar kız çok çekiciydi. | Open Subtitles | لم تنجح هذه الخطة أيضاً؛ كانت عاملة الصندوق مثيرة جداً وغازلتني |
| Sabahtan beri şu makarayı kurmaya çalıştım ama işe yaramadı. | Open Subtitles | حاولتُ أن أرفع هذه طوال النهار .و لكِن لم تنجح |
| Herkes ölmedi. Ufak ayinin, Michelle hâlâ hayatta olduğu için işe yaramadı. | Open Subtitles | لم يمت الجميع وطقوسك الصغيرة لم تنجح لأن ميشيل على قيد الحياة |
| Şansımıza güveneceğiz. İşe yaramazsa üç haftayı çarçur etmişiz demektir. | Open Subtitles | إنّها مقامرة، وإن لم تنجح فسنهدر الـ3 أسابيع الذين أُمهلناهم. |
| Ona birkaç iş bulmaya çalıştım ama Olmadı. | TED | حاولت توفير فرص عمل له، ولكن الأمور لم تنجح |
| İşe yarayacağını düşündüğümüz kanallar işe yaramadı. | TED | وأن بعض القنوات التي أعتقدنا أنها ستنجح لم تنجح. |
| Aslında, bu mesajların hiçbiri işe yaramadı. | TED | في الحقيقة، و لم تنجح أي واحدة من هذه الرسائل |
| Paulina tazminat istedi ama işe yaramadı. | Open Subtitles | بولينا حاولت أن تقاضى إيفان ولكنها لم تنجح |
| Şu gümüş olayı işe yaramadı da. | Open Subtitles | مسألة الشيء الفضّيِ لم تنجح تماما, أليس كذلك؟ |
| İşe yaramadı. | Open Subtitles | لم تنجح محاولتنا ما زلنا نتوجّه إلى هالة الشمس |
| Kimin umrunda? Bu gelenek geçmişte benim için pek işe yaramadı. | Open Subtitles | هذه التقاليد لم تنجح معي بالشكل المطلوب في الماضي |
| Bana en son lisedeyken verdiğin o tüyolar hani şu maymun, yaşlı kadın ve balık hakkında olan hiçbiri işe yaramadı dostum. | Open Subtitles | ذلك الأمر حول القرد و السيدة العجوز و السمك لم تنجح يا رجل ، و اصبت بصفعة على وجهى |
| Eğer işe yaramazsa, eve geri gidecek enerjimiz kalmaz. | Open Subtitles | إذا لم تنجح تلك الفكرة فلن نستطيع توفير الطاقة الكافية للعودة |
| Uçak planı işe yaramazsa, hava alanını geçip kaçabilirler. | Open Subtitles | إذا لم تنجح خطة ذهبهما بالطائرة يمكنهم الهروب عبر ممر. الحرية في هراسنيتشا. |
| Üzgünüm büyükbaba , plan istediğim gibi Olmadı. | Open Subtitles | أَنا آسف با جدى، المهمّة لم تنجح تماماً. |
| Şu ayarladığın sahte emanet hesabı tutmadı. | Open Subtitles | حسابات الضمان المزيفة تلك التي أعددتها لم تنجح. |
| "Eğer ilk seferde başaramazsan, tekrar ve tekrar dene." | Open Subtitles | إذا لم تنجح من أول مرة فحاول و حاول مجدداً |
| Seninle benim aramda işler yürümediğini fark ettim ve şimdi olanlara gülüp geçebiliriz. | Open Subtitles | توقعت بما انه لم تنجح الامور بيننا والآن يمكننا الضحك عليها |
| Yani, bakireliğini korumak için kalorifere kelepçelenmesi pek işe yaramamış. | Open Subtitles | أي أن محاولتها لحماية عذريتها وهي مقيدة اليدين لم تنجح |
| Babamın onunla ilgili büyük hayalleri vardı. Ama onun için işler pek yolunda gitmedi. | Open Subtitles | كان أبي يعلق عليه آمال كبيرة, لكن الأمور لم تنجح |
| İlk saldırı başarılı olmazsa, dezavantajlı oluruz. | Open Subtitles | لو أن المحاولة الأولى لم تنجح فلن نستطيع تكرارها |
| Alex'le ilişkimiz pek yürümedi. Marangozluk dersinde de birlikteyiz. | Open Subtitles | الأمور لم تنجح بيني و بين أليكس لدينا فرصة مع بعضنا |
| Aramızda söylenmeden ve yapılmadan yarım bırakılan şeylerle birlikte saklayacağım. | Open Subtitles | وسأخفية مع باقى الأشياء . التى لم تنجح بيننا |