Evet, ilaçları aldığımdan beri Gina ve ben hiç yapmadık. | Open Subtitles | جينا و أنا لم نفعل أي شئ منذ أن بدأت في هذه الحبوب .. |
Hayır, olmadı. Biz bunları hiç yapmadık. | Open Subtitles | كلا, لم يحدث, نحن لم نفعل أي شيء من ذلك |
Çok şaşırtıcı şeyler hiç yapmadık. | Open Subtitles | لم نفعل أي شئ مسلٍ جدا |
Olanlar oldu bir kere ve sonrasında hiçbir şey yapmadık. | Open Subtitles | لقد سمعنا ما سمعنا وبعد ذلك لم نفعل أي شيء |
Biz bir şey yapmadık... suçlu değilsin. | Open Subtitles | نحن لم نفعل أي شئ. أنت الذي علية اللوم؛ أنت الذي أثرتني. |
Bak, Loomis... kanuna aykırı hiç bir şey yapmadık... belki biraz hız sınırını aşmak haricinde... bu durumda niçin hepimizi rahat bırakıp... buradan çıkmamıza izin vermiyorsun? | Open Subtitles | إنظر يا لوميس, لم نفعل أي شىء غير قانوني بإستثناء سرعـتنـا الزائدة لماذا لا تتركنا لحالنـا ودعنا نرحل من هنا |
Herkes başının belada olduğunu biliyordu ama hiçbir şey yapmadık. | Open Subtitles | الجميع كان يعرف أنها متورطة في مشاكل، ولكن لم نفعل أي شيء |
"Bir şey yapmadık" dedim. O da "ama yapabilirdiniz" dedi. | Open Subtitles | و قد قلت لها ٌ لم نفعل أي شيء ٌ و قالت ٌ بإمكانكم القيام بذلك ُ |
Kesin şunu. Buna hakkınız yok. Yanlış bir şey yapmadık. | Open Subtitles | توقفوا عن هذا , ليس لكم حق لم نفعل أي شيئ خطأ |
Kim olduğumuzu kimse bilmiyor ve yanlış bir şey yapmadık. | Open Subtitles | ولا أحد يعرف عنا أي شئ ونحن لم نفعل أي شئ |