Senle konuşmadıklarını söylediğini sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت انهم لم يتحدثوا اليك |
Michaela ve diğerlerinin Wes'in cenazesinde benimle konuşmadıklarını biliyor musun? | Open Subtitles | تعلمين أن (ميكيلا) والآخرين لم يتحدثوا معي حتى في جنازة (ويس)؟ |
Michaela ve diğerlerinin Wes'in cenazesinde benimle konuşmadıklarını biliyor musun? | Open Subtitles | (ميغي)... تعلمين أن (ميكيلا) والآخرين لم يتحدثوا معي حتى في جنازة (ويس)؟ |
Annesi öldüğünden beri hiç konuşmadılar. | Open Subtitles | سمعنا أنه كان بينهم خلافات لم يتحدثوا منذ السنتين الماضيتين |
Bildiğim kadarı ile onu terk ettiğinden beri hiç konuşmadılar. | Open Subtitles | بقدر ما أعرف، انهم لم يتحدثوا منذ اليوم الذي تركته فيه، |
Ben onu anımsamıyorum bile, elbette, fakat onlar bir daha hiç konuşmadılar. | Open Subtitles | انا لا اذكرها تماما بالطبع ولكنهم لم يتحدثوا لبعضهما ثانية |
Baba ile oğul arasındaki uçurum hiç kapanmadı bir daha birleşemediler, hiç konuşmadılar. | Open Subtitles | الفجوة التي بين الوالد و الأبن لم يتم ملئها أبداً لم يتحدثوا لبعضهم مجدداً |