Ortalıkta görünmenin zamanı değil. Hâlâ bu kızın peşinde olabilirler. | Open Subtitles | لم يحن وقت الظهور بعد قد يكونون مازالوا يبحثون عن الفتاة |
Bu öfkeli, "annemden nefret ediyorum" evresini bırakmanın zamanı değil mi? | Open Subtitles | هل لم يحن وقت ترك هذا الغضب و جملة(أنا أكره أمى)؟ |
Hey, şekerlemeleri çantaya doldurmanın zamanı değil. | Open Subtitles | أنت , لم يحن وقت الحلوى |
Henüz öpüşme zamanı değil. | Open Subtitles | لم يحن وقت تبادل الفبل بعد |
Hayır, uyku zamanı değil! | Open Subtitles | ! لا، لم يحن وقت النوم بعد ! |