O , parazitlere karşı yapılan savaşta benim gibi babasını kaybetmedi | Open Subtitles | الفوهرر لم يخسر أبا في الحرب ضد هذه الآفات |
Ona verdiğimiz işlerde, bir kadını savunduğu zamanlar tek bir dava kaybetmedi. | Open Subtitles | هذا يتوقف على ما سنرسله فهو لم يخسر قضية امرأة حتى الآن وخاصة حين تكون جميلة مثلك |
Kimse benim yüzümden para kaybetmedi, fazladan bir kuruş vergi bile vermedi. | Open Subtitles | لم أرتكب جريمة لم يخسر أحد المال , أو يدفع |
Peder Peter'ın cetvelle parmak eklemlerime sertçe vurduğu zamanın ifade ettiği siniri hiç kaybetmemiş olmama şaşırdım. | Open Subtitles | أنا مندهش لم يخسر أي النهايات العصبية مقدار الوقت الأب بيتر مضروب لي عبر المفاصل مع حاكم. |
Eğer birileri kaybetmezse, kazanan kim olacak? | Open Subtitles | اذا لم يخسر أحد في الأسهم فمن الذي سيربح؟ |
Kartal, karganın kılavuzluğuna razı oluncaya kadar hiç öylesine çok vakit kaybetmemişti. | Open Subtitles | لم يخسر النسر الكثير من الوقت حينما كان يتعلم من الغراب |
Ben de onlara dedim ki, Griffin'in nakavt edeceği birini bulalım, daha önce hiç nakavt olmamış birini. | Open Subtitles | لذا أخبرتهم بأن الرجل الذي سيضربه (غريفين) بالقاضية ... ... لم يخسر قط بالضربة القاضية |
Zakir Ahmet'in şimdiye kadar dava kaybetmediğini unuttun mu? | Open Subtitles | نَسيتي ان احمد ذاكر لم يخسر اي قضية لحد الآن؟ |
Dört yıldır hiç bir maçı kaybetmedi. | Open Subtitles | ولأربع سنوات لم يخسر ولا حتى مباراة واحدة |
Şükürler olsun ki o gün hayatını kaybetmedi. | TED | لحسن الحظ أنه لم يخسر حياته ذلك اليوم. |
Bu yüzden, Amerikalılar hiç kaybetmedi ve hiç savaş kaybetmeyeceğiz çünkü kaybetme düşüncesi, Amerikalılar için bir utançtır. | Open Subtitles | لهذا السبب لم يخسر الأمريكان .... ولن يخسروا حرباً .... |
Bu yüzden, Amerikalılar hiç kaybetmedi ve hiç savaş kaybetmeyeceğiz çünkü kaybetme düşüncesi, Amerikalılar için bir utançtır. | Open Subtitles | لهذا السبب لم يخسر الأمريكان .... ولن يخسروا حرباً .... |
Şimdiye kadar hiçbir cinayet davasını kaybetmedi. | Open Subtitles | يقول أنه لم يخسر أي قضية قتل قط |
5 kez terfi edildi, ve hiç bir davayı kaybetmedi. | Open Subtitles | و تُوج 5 مرات، و لم يخسر قضية أبداً. |
Hiç bir savaşı kaybetmemiş adam kendi ailesine karşı kaybediyor. | Open Subtitles | الرجل الذى لم يخسر اى معركة يخسر امام عائلته |
Babam buraya gelirmiş Paramızı kaybetmemiş. | Open Subtitles | ابي كان يأتي هنا وهو لم يخسر المال |
Hayır ama Kukui maçı kaybetmezse babam eve asla dönemezmiş. | Open Subtitles | لا لكنه قال إن لم يخسر (كيوكوي) المباراة لن يعود والدي إلى المنزل ابدا |
Kartal, karganın kılavuzluğuna razı oluncaya kadar hiç öylesine çok vakit kaybetmemişti. | Open Subtitles | لم يخسر النسر الكثير من الوقت حينما كان يتعلم من الغراب |
Ben de onlara dedim ki, Griffin'in nakavt edeceği birini bulalım, daha önce hiç nakavt olmamış birini. | Open Subtitles | لذا أخبرتهم بأن الرجل الذي سيضربه (غريفين) بالقاضية ... ... لم يخسر قط بالضربة القاضية |
Yanına aldığında hiç kaybetmediğini iddia ederdi. | Open Subtitles | ادعي انه لم يخسر ابدا فيما عدا لو تركها |